BU KAÇINCI SÖZ?



5 dönemdir ödenmeyen süt paralarındaki geriliği telafi dahi edemeyen hükümet 1 dönem geriliği ödemeyi taahhüt etti. Neye göre ve kime göre?

İşini, evini, ailesini bırakarak sokağa dökülen üreticinin hakkını vermeyen hükümet bugün aldığı kararla üreticilerin bir o kadar daha tepkisini topladı.

Kimse kusura bakmasın ama ‘tok açın halinden anlamaz’.

Bir takım göz boyamaları ile ikna çabası içinde günlerdir kıvranan hükümet, bu aldığı kararla ne kadar ileriye gidebilecek sorgulanır. Alınan kararlar sonucunda balya fiyatlarında indirim ve süt ödemelerinde düzenli ödeme geldiği açıklandı. Bu açıklamada ilginç olan üreticinin hakkı olan süt ödemelerinin zaten düzenli ödenmesi gerektiği halde ödenmemesinden kaynaklanan sıkıntının taahhüt edilerek düzene sokulmasıdır. Hükümetin zaten görevi olan bir şey için söz vermesi pek manidar.

Hükümet nasıl bir düzenli ödemeden bahsediyor ki? Bu insanlar süt paralarına güvenerek çeklerini yazdı. Bu çeklerin çoğu günü geldiğinde ödenmediği takdirde üretici çek yasağına girecek. Kaldı ki birçok üretici çek yasağına girmiş durumda.

Bu insanlar 3 gündür haklarını istedikleri için sokakta.

Yağmurda, soğukta…

Fakat bu kimsenin umurunda değil.

‘Bu ülkenin efendisi köylüdür’ demiş M Kemal Atatürk. Toprak ve üretim bu ülkenin ana temel taşıdır. Eğer siz üreticiyi topraktan koparırsanız ve onu yavaş yavaş üretimden soğutursanız bu ülkede ne gelecek ne de ekonomi ayakta durur.

Bugün yaşananlar ne ilkti ne de son. Üreticinin gelecek ile ilgili umutları tükendi. Bu insanlar ezilerek, alın teri ile ekmeklerini kazanan insanlar. Soğuk sıcak demeden, gece gündüz çalışan bu insanlara bir özür borcunuz var. Onların üç gününü çalarak, yollara döktünüz.

Üreticiye bir özrünüz var. Sırf bu yüzden bütünlüklü bir tarım politikası geliştirmeli ve artık üreticiyi mağdur etmemelisiniz. Üç günlük eylem belki son bulmuş olabilir. Asıl yapılması gereken size inananlara ihanet etmemenizdir. Umarım verilen sözler havada kalmaz ve bu insanlar yeniden sokaklara dökülmez.