Bu hükümetin yüreği ne kadar?


"Banka yönetmeliğinde bulunan istihdam kurallarına uyulmadan istihdam edilmeniz ve iş azlığından dolayı hizmetlerinize ihtiyaç duyulmaması nedeniyle görevinize son verilmiştir..."
Bu kadar basit değil mi?
Öncelikle belirtelim;
Devletin hiç bir kurumuna ve dairesine torpille, siyasi kararla ya da dost ahbap ilişkisiyle istihdam yapılmasını onaylamıyoruz.
Çünkü bu tür istihdamlar adalet ve eşitlik ilkesine ters düşeceğinden kamuoyunun vicdanını da rahatsız eder!
Ama bizim sıkıntımız bu değil...
...
Yapılan açıklamada bizim için şunlar çok önemli;
"Banka yönetmeliğinde bulunan istihdam kurallarına uyulmadan istihdam edilmeniz..."
Anladınız değil mi?
28 Şubat tarihi itibarıyla işten durdurma kararı alınan çalışanlar, yönetmeliklere uyulmadan istihdam edilmişler!
Yani, her ne kadar çalışmışlarsa çalışma sürelerinde banka yönetimi yasal suç işlemiş!
Bu suçu eski hükümet de yeni hükümet de işlemiş!
...
Tamam da kardeşim;
Bu insanları yasal olmayan yollardan kim istihdam etti?
Niçin faturanın bütünü sadece çalışana kesilmek isteniyor?
Bankanın yönetmenliğine uymadan istihdam edilenler kimler ve neredeler?
Onların işlediği suçun hesabını kim soracak?
Hangi birini suç işlediklerinden dolayı mahkeme koridorlarında göreceğiz?
Hadi bana bu soruları cevaplayın lütfen!
...
CTP/BG-DP/UG hükümetine önerimizdir;
Bu ülkede gelmiş geçmiş tüm hükümet dönemlerini masaya yatırın.
Ülkenin kurumlarını babasının çiftliği gibi yönetenleri ve dolayısıyla zarar verenleri ortaya çıkarın.
Çıkarın ki, ibreti alem olsun ve bundan sonra kardeşi kardeşe düşüren böyle kepazelikler bir kez daha yaşanmasın...
Tabi ki bu kadar kocaman bir yüreğiniz varsa!
Bilmem anlatabildim mi?


Limasol Türk Kooperatif Bankası’na yakışmadı!


“Yazıklar olsun! Bir yıldır şahit olduğum bu olayı daha fazla içime atamayacağım.
Uzun bir süredir Limasol Türk Kooperatif Bankası’nda çalışmakta olan bir arkadaşım maalesef kanser denilen illet hastalığa yakalanmış ve sağlığına kavuşma mücadelesine girmiştir.
Bu kötü süreçte yanında olması gereken Limasol Türk Kooperatif Bankası, aksine elinden elen her türlü zorluğu çıkarmış, maaşını kesmiş ve iftiralar atarak her türlü demoralize etmeye, sağlığına kavuşmasını engellemeye devam etmiştir.
Bu zorlu mücadeleyi kazanarak yeniden sağlığına kavuşan arkadaşım bütün yapılan kötülüklere rağmen tekrar işe başlamak için hazır olduğunu banka yöneticilerine söylemiş ama yönetim kurulu bir takım bahaneler sunarak tekrar işe başlatmak istemediğini genel müdür aracılığıyla arkadaşıma iletmiştir.
‘Tamam o zaman haklarımı verip beni işten durdurun’ diyen arkadaşıma halen zorluk çıkararak tekrar rahatsızlığın tekrarlanmasına vesile olmaya çalışan LTKB yönetim kuruluna söyleyecek hiçbir söz bulamıyorum.
Bu insanlık dışı bir olaydır, yazıklar olsun!..”

(Tekin BİRİNCİ)

GÜNÜN FOTOĞRAFI




MESAJ KUTUSU


Sayın Kutlay ERK
, Vakıflar Bankası’ndan MYK kararıyla durdurulan çalışanlar için çok bir şey söylemeye hakkımız yok. Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bu insanları yasal olmayan yollardan işe alanları da mahkemeye sevk edin de bir işi tam yapmış olun.

Sayın Hüseyin KEMALER, kanser mücadelesi veren bir çalışanınızı en ihtiyacı olduğu bir zamanda kapı önüne koymanız sizin gibi ülkenin önde gelen bir bankasına ve yönetimine yakışmadı. Allah sizi bildiği gibi yapsın!

Sayın Ahmet GÜLLE, eski hükümetler dönemindeki ilaç ihalelerinin mercek altına alınması gerektiğini önemle vurgulayan ihbar mesajları alıyoruz. Bizden iletmesi sizden de takip etmesi…

Sayın Ahmet KAŞİF
, ölümlü trafik kazalarından sonra ana yollara bariyer takılması için anında devreye girmeniz memnuniyet yarattı. Umarız KKTC’nin tüm yollarında tek bir yol bile bariyersiz kalmaz, hem de en kısa zamanda…

Sayın Mustafa AKÇABA, market işletmeciliği de yaptığınızı bilmiyorduk doğrusu yeni öğrendik. Bu arada Göçmenköy’deki marketinizi Reis Süpermarket’e devretmişsiniz. Hayırlara vesile olsun…

Sayın Mete TÜMERKAN, eylem yapan BRTK çalışanlarına ‘KTHY’ye döneceğiz’ diye göz dağı vermeye çalışmanız hoş kaçmadı. Bir çoğu panik içinde ve geceleri kabus görmeye başladılar.

Sayın İbrahim BENTER, Vakıflar İdaresi’nin Vakıflar Bankası’nın yüzde 51 hissedarı olduğu ve çok yüksek bir meblağda alacağı olduğunu öğrendik. Bu parayı tahsil etmeyi becerebilirseniz işte o zaman istediğiniz kadar havalanabilirsiniz…

Sayın Derviş EROĞLU, aylardır boş kalan Ombudsman makamına ne zaman atama yapacağınız yönünde mesajlarınız geliyor. Oldu olacak o makamı lağvedip devleti bir yükten kurtarın gitsin. Zaten hiçbir işe de yaradığı yok!

Sayın Önder SENNAROĞLU, Türkiye’den kablo ile gelecek olan elektriğin Kıbrıs Türkü’ne ne kadara mal olacağı yönünde gelen sorular artmaya başladı. Bu konuda kamuoyuna bir açıklama borçlusunuz…

Sayın Erhan ARIKLI, genel sekreterlik seçimlerinde Hasan Taçoy’ tam destek vereceğinizi öğrendik. Demek ki bu iş tamam demektir. Tabana da kabul ettirebilirseniz DP güllük gülistanlık demektir…

Sayın Olgun AMCAOĞLU,
Gönyeli Belediye Başkan adaylığınız tehlikeye girmeye başladı. Bu sıralar genel merkeze sık uğramanızda yarar görüyoruz zira aday adayların isimleri artık belirlenmeye başladı…

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, önce 366 kişi şimdi de Vakıflar Bankası’ndan işten durdurmalarla sorumluluğunuz gün geçtikçe artıyor. Bu konuda mahkeme süreci başlatmanız çalışların yüreğine bir nebze olsun su serpti. Gazanız mübarek olsun.

Sayın Güvenç CANTAŞ, DP Parti Meclisi üyeliğine seçildiniz ama sanırız kurultay size çok yaramadı. Ağır grip olup yataklara düştüğünüzü öğrendik. Viskiyi buzsuz alırsanız epey işe yarayabilir. Büyük geçmiş olsun…

Sayın Ahmet BENLİ, adınız ‘diktatör başkan’ olarak anılmaya başlandı. Yerel seçimler öncesinde bu lakaptan kurtulmaya bakın zira başarılı iki dönem geçirdiniz ve üçüncü kez seçilme şansınız hala var…


Günün Fıkrası

Don meselesi

Temel ile Fadime lunaparka giderler. Dolaşırlarken bir ara Fadime dönme dolaba binmek ister.
Temel karşı çıkar, "olmaz, donun gözükür" der. Fadime susar.
Az sonra Temel balonlara tüfek atarken Fadime çaktırmadan yanından ayrılır.
On dakika sonra Temel'in yanına döner.
Temel sorar:
- Neredeydin?
- Dönme dolaba bindim.
Deyince Temel sinirlenir.
- Ben sana binme donun gözükür demedim mi?
- Dedin ama gözükmedi. Çıkardım oni?..