Bir ilk yaşandı ve yılların iki iktidar partisi koalisyon kurdu. UBP ve CTP’nin bir birine ters düşünceleri varken, koalisyon kurmak adına bu sorunları görmezden gelmeyi kabul ettiler. Gerek UBP gerekse CTP, aldıkları ortak karardan dönmedi. UBP güçlü siyasi bir konuma sahipken, bir anda CTP’nin yaması konumuna düştü. UBP tabanının büyük tepki gösterdiği bu durum sonrasında bakanlıklar adil olmayan bir şekilde paylaşıldı. Aslında eşitlik ilkesi adı altında yapılan paylaşımın sonucunda birçok bakanlığın altı boşaltılarak, eşit olmayan bir duruma getirildi. CTP’de UBP’nin yama olmasında çok bayılmadı haliyle. Öyle ya da böyle iki parti de bir birlerine mecbur oldukları için ortaklık kararlarını sürdürdüler. Her iki partinin de kendi içerisindeki huzursuzlukları doğal olarak dışa yansıdı. Bu süreçte UBP ve CTP’nin Genel Başkanları tarihi bir görüntüye daha şahit olmamıza olanak sağladı. Her iki başkanın iyi ilişkiler kurarak, ortak kararlarla birlikte adım atmaları herkesi şaşırttığı gibi partilileri de şaşırttı.

Tabi tüm bunların yaşanmasının ardından UBP Genel Kurultayı gerçekleşerek bir kez daha Genel Başkanın seçilmesi bu ilişkinin devamını getirdi. CTP ve UBP içerisinde dışa yansımayan birçok konu gündeme geldi. Tüm bu konular konuşulurken ülkenin geleceğini etkileyecek birçok önemli kararlar da alındı. Tabi ki tüm bu kararlar CTP ve UBP vizyonunu ne kadar etkileyecek bilemem ama olası bir ülke krizinde bizleri derinden etkileyeceği kesindir.

Uzun süreden beri ASRIN PROJESİ konusu gündemde hayat buluyor. Bir tarih yazılmış ve 17 Ekim tarihinde su KKTC topraklarına düşmüştü. Suyun adamıza gelmesi herkesi sevindirmiş olsa da bazılarını endişelendirmiştir.

Suyun topraklarımıza düşmesi ile önceden suya talip olduğunu dile getiren BESKİ’yi harekete geçirdi. Tüm bunlar yaşanırken Türkiye’nin bu olaya olumlu bakmaması kriz sinyallerini verdi. Uzun süredir TC ile istişare eden hem UBP hem de CTP Genel Başkanı bu konuda BESKİ’nin talebine sıcak bakmadı.

Her ne kadar BESKİ ‘’suyun gerçek yöneticileri Belediyelerdir’’ dese de, TC’nin onay vermediği hiçbir şeyin hayat bulmayacağı da ortadadır. Bugün dirayetli bir duruş sergileyerek, suyu kriz konusu yapmak isteyenlere fırsat vermeyen BESKİ yönetimi, ‘’Biz suyun yönetimine talibiz’’ diye ısrarcı olmaya devam ediyor. Ama gel görün ki BESKİ bu konuda ısrarcı olsa da UBP ve CTP genel anlamda bu konuda TC’nin fikirleri ile ortak noktada birleşecek gibi. ‘’Su konusu’’ krize yol açarken, hükümet nasıl ayakta duracak işte o da merak konusu.