“Bu gidişle pekte hayırlı olmayacak gibi”
Bizim Uğur Bayram dün öyle bir haber yaptı ki işin tamda resmini ortaya koymuş oldu. Çıplak gözle bu resme bakabildiğiniz de hükümetin seyri konusunda net bir fikre sahip olabilirsiniz.
Önce Uğur’dan başlamak gerek. Girne Amerikan Üniversitesinden iki çocuk geldi staja ADA TV’ye. Biri Hayta Ahmet, diğeri Bayram Uğur! İkisi de efendi mi efendi, ikisi de cin mi cin. Çok kısa sürede önce muhabirliği sonrada haberciliği öğrendiler. Önce Ahmet uçtu yuvadan sonra Uğur. Bugün Uğur Bayram ülkenin sokakta haber kovalayan vehaberden haberler çıkarabilen sayılı muhabirlerinden bir tanesi.
Haberin içinde haber olduğunu iyi öğretmişiz ki önceki gün ilk kez toplanan Bakanlar Kurulunda,” bakanlar kurulu toplandı” haberini yaparken gündemi sarsacak o birkaç saniyelik ayrıntıyı yakaladı ve deyim yerinde ise cımbızla çekip haberi patlattı. Haber dün herkesin dinlindeydi. Ve Uğur’un sayesinde hükümetin geleceği ile ilgili tartışmalara son noktada konulmuş olundu. Hem de bizzat Başbakan tarafından.
Gelelim söz konusu habere. İzlemediyseniz bugün mutlaka izleyin. İlk bakanlar kurulu toplantısı öncesi son hazırlıklar yapılıyor, bakanlar koltuklara protokol sırasına göre yerleşiyor, derken Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş geliyor ve kendi koltuğunun yerine itiraz ediyor ve koltuğunu Başbakan’ın koltuğunun yanına yerleştirtiyor ve görevlilere “ Burayı bir düzeltebilir misiniz? Burayı bir düzeltin. Koalisyon hükümeti olduğunu unutmayın!"diye hafiften bir azar çekiyor ve sonra koltuğuna oturup başbakanı bekliyor.
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu içeriye giriyor, gözü makam koltuklarına takılıyor, yavaşça yerine oturuyor ve Serdar Denktaş az önce yanına oturan ortağına imalı bir şekilde “Hoş geldin, sefa getirdin. Hayırlı uğurlu olsun. Bismillahirrahmanirrahim! “ diye sesleniyor. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’da Serdar Denktaş’a “Bu gidişle pekte hayırlı olmayacak be Serdar! “ diyor.
Yani sizin anlayacağınız hükümetin ilk resmi toplantısında hükümetin ömrüne ilişkin ilk açıklamayı Serdar Denktaş’ın da gayretleri ile Başbakan Özkan Yorgancıoğlu yapıyor. Ve “daha işin başında sonunun hayır olmayacağını” söylüyor Başbakan.
Burada üzerinde durulması gereken birkaç önemli husus var aslında. İsterseniz işin birde “derin” kısmına bakalım.
BİRİNCİSİ: Hükümet kurulurken ortaya çıkan sıkıntılar belli ki henüz aşılabilenmiş değil.” Alo Ben Beşir” belli ki CTP’yi kara kara düşüncelere sevk etmiş durumda.
İKİNCİSİ: Koalisyon görüşmeleri sırasında konuşan eski CTP lideri Talat’ın söylediği “DP , CTP’nin ciğerini söker” sözü ve görüşmeler sırasında masaya konan ciğer tava aslında şakadan ziyade gerçek gibi. Zira Serdar Denktaş daha ilk toplantıda “Burayı bir düzeltin. Koalisyon hükümeti olduğunu unutmayın!"diyerek hem kabinedeki CTP’li bakanlara hem Başbakanlıktaki çalışanlara çok net bir mesaj verdi.
ÜÇÜNCÜSÜ: Başbakan bakanlar kurulu odasına girdiğinde hayli gergin gözüküyordu. İçerdeki oturma düzeni de görünce “gidilecek köyün minareleri”gözükmüş oluverdi.
İki koltuk arası kaç santim?
Serdar Denktaş’ın ısrarla koltuğunu Başbakanın koltuğunun yanına koydurtması bugüne kadar ilk kez olan bir uygulama olarak siyaset tarihimizdeki yerini almış oldu.
Ne UBP-DP ne CTP-DP nede CTP-ÖRP koalisyon hükümetlerinde böyle bir uygulama olmamıştı. Başbakan masanın başında tek başına diğer bakanlar kurulu üyeleri de protokol sırasında göre başbakanın her iki tarafında dizili olurlardı.
Dün gerek CTP-DP gerekse CTP-ÖRP koalisyon hükümetleri dönemimde görev yapmış bir iki bakan dostumu arayıp sordum. O dönemlerde de koalisyon hükümetleri vardı ama koltuklar bitişik değildi! Bunu bizzat o koltuklarda oturan bakan dostlarımız söyledi. Hatta bir gazeteci dostum eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı’yı arayıp koltukların mesafesini sordu. O günlerde koltuklar olması gerektiği gibiymiş!
Aslında mesele koltuk meselesi değil. Mesele hükümete eşit olma meselesi. DP eski DP değil, lideri Serdar Denktaş’ta eski Serdar değil! Dün gazeteci ağabeyim Levent Özadam’da bu durumu tespit etmiş olacak ki “Serdar Denktaş, 30 yıla yakındır bu ülkede siyaset yapıyor.Bu kadar seneyi bir göz önüne getirdik ve şimdi ki Serdar Denktaş ile kıyasladık. Çok değiştiğini gördük. Belki de yanıldık, ama umarız öyledir. Çünkü eski hatalarından arınmış, olgunlaşmış ve Kıbrıs Türkü’ne gerçekten hizmet verecek olan bir Denktaş’a bu ülkenin ihtiyacı vardır ” değerlendirmesinde bulunmuş. Özadam’a katılmamak içten bile değildir.
Sibel Siber’e RET oyunu kim verdi?
Dünkü önemli bir gündem maddesi de meclis başkanlığı seçimiydi. Koalisyon partilerinin 33 sayısı vardı ve bu Sibel Siber için yeterliydi. Ancak UBP’nin ve TDP’nin tavrı merak ediliyordu.
Meclis Başkanı seçilen Sibel Siber’e 46 kabul, 1 ret, 2 çekimser, 1 geçersiz oy çıktı. Şimdi mecliste
CTP: 21
DP: 12
etti mi size 33
UBP’nin de 14 oyu var
3 de TDP
Toplam 50
CTP EVET oyu verdi, DP EVET oyu verdi, UBP EVET oyu verdi TDP’de çekimser kaldı. Buna göre sonuç 47 kabul 3 çekimser olması gerekiyordu. Ancak arada bir kişi oyunu yanlış kullandı, diğer bir kişi ise RET oyu verdi. TDP’lier oylarını çekimser olarak verdi ve en yenisi oyunu muhtemelen yanlış kullandı. UBP’lilerle konuştum fire yok diyorlar. Peki, Sibel Siber’e RET oyunu kim verdi. Bana bir isim söylediler, söyleyen “muteber bir kişi” ve verdiği isim eğer doğru ise yer yerinden oynayacak demektir yakında.
GÜNÜN ÖNERİSİ
“KKTC’de hükümet kuruluyor; CTP-DP’ler artık yetki sizlerde olacak. Sizlere akıl vermek haddimiz değil ama bu ülkede yaşayan bir insan olarak gördüklerim karşısında sizleri uyarmak istedim. İskele bölgesi vekillerime seslenmek istiyorum.İster iktidar olsun ister muhalefet, şu Karpaz’da yaşananlara seyirci kalmayın.Halkın fakirliği yoksulluğunu yerinde görün.Bu insanları sadece oylarını almak için kapılarını tıklatıp sonra bir daha yakınlarından geçmiyorsunuz.31 Ağustos 2013 tam günümüzü Karadeniz Kültür Derneği olarak Sipahi Köyüne ayırdık. Gördüklerimiz inanılır gibi değildi.Yoksulluk, fakirlik, kimsesizlik, işsizlik lütfen yeni hükümet Karpaz’ın sesine cevap verin.”
KKTC Karadeniz Kültür Derneği BaşkanıTuran Büyükyılmaz
GÜNÜN SÖZÜ
"Kıbrıs Türk halkının çok ciddi sorunları var. Hükümet, 'Biz başarısız olursak, Türkiye bizi istemediği için başarısız olacağız' gibi çok tehlikeli bir oyun içerisinde göreve başladı. Hükümet, anavatanımızı, olmazsa olmazımızı harekete geçirecek bir oyunla göreve geldi. Halbuki 4 aydır zaten hükümetler, Türkiye yardım etmedi mi? O yüzden bu hükümet ölü doğmuş bir hükümettir"
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün
BİZİM TEMEL
Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı tura atarak cevapları vermiş. Ona rağmen heyecanlıymış. Üç saat sonra öğrencilerin çoğu soruları yanıtlayıp, sınav kâğıdını verip salonu terk etmiş, Temel hala yazı tura atıyormuş. Sınav görevlisi öğretmen gelip başına dikilmiş demiş ki:
- Temel, soruların hepsini yazı tura atıyorsun, soruları cevaplamayı hala bitiremedin mi?
Temel:- Hocam bir saat önce bitirdum; ama cevaplarımı kontrol ediyrum