Bu atmosferden sağlıklı hükümet çıkmaz!

Nerden başlasak ki…
Önce Girne!
Resmen kan gövdeyi götürüyor…
Bir kadın bakan mı?
Yoksa bir bakanın bakanlığının devamı mı?
Ya da kurultayda aday olmuş ama kaybetmiş tecrübeli bir isim mi!
Bunlardan birini bakan yapsak diğerleri küsecek…
Tam bir kaos yaşanıyor!
Özgürgün’ün kafası karışık, sanki de Başbakan olacağına pişman olacak bir hava var ortada…
Güzelyurt ona keza…
Burada bir Kemal Dürüst gerçeği var ortada!
Kavga şu;
Kemal Dürüst sıradan bir bakanlığa getirilebilir ama İçişleri Bakanlığı asla!
Eğer olursa istifa edecek olan da var güvenoyu vermemeyi düşünen de…
Bölgede grup oluşturmuşlar genel başkanı resmen topa tutuyorlar!
Gerekçe Dürüst İçişleri Bakanı olunca daha da güçlenecek, bundan böyle hiç bileği bükülmeyecek…
Dedik ya Cumartesi günkü yazımızda, ‘Özgürgün’ün yerinde olmayı hiç istemezdik…” diye!
UBP, Lefkoşa’da da kaynıyor…
Lefkoşa’daki partililer bütün ilçelerde nabzı elinde tutmak istiyor çünkü!
Dün sabah bir MYK üyesi ile sohbetteyiz…
“Çavuşoğl  ben MYK’dayken asla bakan olamaz’ diye kükrüyor!
Geçmişten bir hesabı varmış çünkü, elinde pala bekliyor…
Sahi Özgürgün, İskele’den kimi bakan yapacak?
Hamit Bakırcı DP’den seçildiği için işi zor…
Kalıyor Çavuşoğlu, onu da elinde pala ile bekleyenler varken ne olacak bu partinin hali!
Mağusa ona keza…
Dr.Erdal Özcenk Sağlık Bakanı olarak ilan edildi bile!
Ersan Saner de Ulaştırma Bakanı oldu gibi sanki…
Ama Mağusa büyük kazan, büyük olunca da kaynama da büyük!
Muhalifler devreye girdi bile…
“Başkana karşı aday olanlar bakan mı yapılırmış, böyle şey nerede görülmüş…”
Dursun Oğuz’u hiç yabana atmayın!
TC kökenli örgütler fokur fokur kaynıyor…
“Dursun Oğuz bakan olmasa bizim örgüte bundan böyle uğramayın’ diye tehdit eden bile var!
Diğer bakan adayları da bastırıyor…
“Dursun Oğuz genel sekreterliği iyi götürüyor” diye kulisler yapılıyor!
Burada Ahmet Kaşif’in ağırlığını da unutmamak lazım…
Bağımsız vekiller daha da sorun…
Öncelikle DP ile geçmişten gelen bir hesapları var!
Hele de Hasan Taçoy ve Zorlu Töre’nin…
DP’deyken senetlerin altına imza attılar ya mahkeme kararı çok yakın!
Serdar Denktaş bu davaları geri çeker mi hiç bilmem…
Çekse vay çekmese vay!
Çekmezse bu vekiller bu hükümete güvenoyu verirler mi?
Örneğin ben olsam vermem…
Onların vatan aşkını bilmem işte!
Sevgili okuyucular;
Böyle bir atmosferden sağlıklı bir hükümet modeli çıkar mı Allah için!
Kimse kimseyi kandırmasın lütfen…
Bir kaçı dışında hepsinin ayrı bir menfaati var bu işte!
Ekonomiyi, eğitimi, sağlığı, suyu, protokolü düşünen ve dile getiren yok…
İlla ki bakan olsunlar!
Olanlar koltuğu kaptırmasınlar…
Olmayanlar bu zevki bir kere olsa da yaşasınlar!
Onun içindir, 26 vekilin desteklediği bu hükümetin reform hükümeti filan olma şansı yoktur…
Derim ki;
Ele güne daha fazla rezil olmadan reformu çıkarıp ‘erken seçim’ hükümeti koysunlar adlarını!
Tabi ki cesaretleri varsa!
 
 
 
CTP dönüşümlü başbakanlığı kabul etmemiş!
 
Başbakan Ömer Kalyoncu hükümetin bozulma nedenini Türkiye’den müdahalesi olarak göstermeye çalışıyor ama bu sadece kısmen doğru…
Asıl neden UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün teklifinin reddedilmesi!
Özgürgün, partinin gazının alınması için başbakanlığın dönüşümlü olması gerektiği teklifinde bulunmuş ama bu teklife olumlu yanıt alamamış…
Sonra da CTP’yi hükümetten sepetleme kararı kaçınılmaz olmuş!
 
Özersay’ın ekmeğine yağ sürüyorlar!
 
Aşağıdaki cümle Kudret Özersay’a ait…
“Seçilenler 3-4 ay daha fazla vekil maaşı alsın diye, birileri hayatlarında en azından bir defa başbakan, bakan yahut müdür/müsteşar olabilsin diye, birileri ihaleden komisyonu cebe atıp kamu kaynaklarını biraz daha çalsın diye hükümetçiliğe devam öyle mi?
Bize ZAMAN KAYBETTİRMEYİ bırakın artık!..”
Aynen de öyle yani…
Her ne kadar kamuoyunda Kudret hoca şu anda inişte diye bir algı yaratılmaya çalışsa da Halkın Partisi yarın seçim olsa UBP ve CTP ile başa baş güreşecek!
Hele de bir milletvekili adaylarını iyi seçerse işte o zaman görün siz gümbürtüyü…
 
Devletin çeki tefecide!
 
Sürekli yazıyoruz, devletin ileri tarihli çek yazmasını eleştiriyoruz…
Tınlayan yok!
Bu tamamen yasa dışı bir durum ve devlet resmen suç işliyor…
Dün daha da korkuncunu anlattı bir iş adamı;
Devletten üç ay sonrası tarihe yazılmış 150 bin TL’lik bir çek şimdi bir tefecinin eline düşmüş!
Adam haksız mı…
Elde yok avuçta yok, ileri tarihli çek köşeye sıkışında ne yapılır?
Arkası imzalanır ve bir tefeciye verilir, üç beş bin TL eksiğine parası alınır…
Devlet hiç bu kadar ayaklar altına düşmüş müydü!
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bizden size bir dost tavsiyesi, bu atmosferdeki bir hükümet modeli hem güvenoyu sıkıntısı olacak hem de çok fazla uzun ömürlü olamayacak gibi görülüyor. Rotayı seçim hükümetine çevirmekte yarar var! Zira kulağımıza öyle şeyler geliyor ki bakan olamayacak bazıları sürprize hazırlanıyor!
Sayın Birikim ÖZGÜR, iş adamlarına verilen ileri tarihli çekler konusunda sizi aylardır uyarıyoruz. Ve sonuçta sıkıya giren iş adamları  çekleri tefecilere verip ödenmeye başladı. Bu arada geçen ayki maaş ödemeleri konusunda asker konusu ileri sürünce Ankara’daki yansımaları epey şiddetli oldu!
Sayın Serdar DENKTAŞ, mahkemeye verdiğiniz UBP’li vekillerin durumu pazarlık konusu oldu mu olmadı mı! Bu konuda geri adım atıp atmayacağınız merak konusu olmuş onlarca mesajınız var! Allah sabırlar versin!
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, bir MYK üyesi sizin bakanlık işine öyle bir takmış ki ciddi bir muhalefet oluşturmaya başladı. Adını siz muhakkak bilirsiniz, gönlünü almaya bakın deriz. Bakan olduktan sonra artık hesaplaşırsınız!
Sayın Sibel SİBER, siyasi kulislerde şu anda tartışılan konuların başında yeni hükümet döneminde Meclis Başkanlığında kalıp kalmayacağınız! Orada oturmak elbette hakkınız ama olayın bir de etik durumu var diyorlar!
Sayın Faiz SUCUOĞLU, bir İçişleri Bakanlığı bir Sağlık Bakanlığı arasında gidip geliyorsunuz. Biz deriz ki Sağlık Bakanlığı’nda ısrar edin çünkü sizin isminiz Türkiye’de çok kapıyı açacaktır!
Sayın Kudret ÖZERSAY, mevcut siyasilerin yanlış icraatları siyasette size bütün kapıları açıyor ama özellikle de sosyal medyada seviyeyi düşürmemekte yarar görüyoruz! Zira vatandaş sizin efendiliğinizi ve güler yüzünüzü sevdi!
Sayın Ali YELTEKİN, sendika olarak Mare Monte’yi mercek altına aldığınızı ve bu işin peşini bırakmayacağınız yönünde karar ürettiğinizi öğrendik. Bu arada Vakıflar İdaresi Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirileceğiniz de iddia ediliyor. Hayırlı olsun…
Sayın Feride YILDIRIMER, sağ siyasette yaşanan son gelişmeler üzerine aktif siyasetten çekildiğiniz yönünde duyumlar almaya başladık. Daha durun bakalım asıl kavga şimdi başlıyor ve muhakkak siz de içinde olmak durumundasınız! Size ihtiyacı olanlar var!
Sayın İbrahim BENTER, Türkiye’den gelen çok ünlü tarihçilerin raporlarıyla Maraş konusunda çok yakında atağa kalkacağınızı duyduk. Biraz geç olsa da doğru yoldasınız, umarız KKTC devleti de bu konuda sizin arkanızda olur!
Sayın Ömer KALYONCU, Türkiye ile imzalanması tartışılan protokol konusunda içeriden vurulduğunuzun farkındasınızdır umarız! Parti içinde operasyon çoktan başlatıldı ve yeni sürprizlere hazırlıklı olun deriz!
Sayın Kutlu EVREN, Girne’deki savaş diğer bölgelerden daha kanlı geçeceğe benziyor değil mi? Bakalım bölgenin liderliği konusunda zaferini ilan edecek ve bayrağı devralacak! Gazanız mübarek olsun artık!
Sayın Metin GÖKALP, Büyükkonuk ve çevresinde adınızın hep ön planda tutulduğunu biliyor muydunuz? Bu arada Karadenizli dostlarınız da düğmeye bastı ve rengini sizden yana elli etti. Hayırlara vesile olsun artık…
Sayın Arif Salih KIRDAĞ, İstanbul Film Festivali’nde en yoğun alkışı alınca kendinizi bir anda havalarda bulmuşsunuz. Ne kadar koltuklarınızın alta kabarsa hakkınızdır. Bakalım yeni teklifler gelecek mi!