Eğer iddialar ve açıklamalar doğruysa Murat Gezici artık çizmeyi aşmıştır...
Hele de TAK'a FETÖ yakıştırması!
Böyle bir iddiada bulunmak bile çılgınlığın ötesinde bir şeydir...
Bunu yıllarca yönetim kurulu üyeliği yapan ve TAK'ın yapısını çok iyi bilen birisi olarak vurguluyorum!
Bu ülkenin en tecrübeli gazetecilerinin bulunduğu TAK'a bu tür ithamlar zaten maya tutmaz ama yine de suçlamalar artık o kadar ağır hale geldi ki bu devletin bağımsız organları neyi bekliyor, kimi bekliyor, yoksa asli görevlerini mi unuttular diye de sormadan geçemiyor insan...
Hem Serdar Denktaş'ın 500 Bin TL rüşvet iddiası, hem de TAK'ta yaşananlar için artık son sözü belirleyecek olan makam mahkemelerdir!
Murat Gezici yaptığı açıklamada ithamları en kısa zamanda mahkemeye taşıyacağını açıklamıştır, diğer taraflar da aynısını yapıp konuyu hukuka havale etmek durumundadır...
...
Adam buraya 10 kişilik ekibi ile geliyor...
Yaptığı çalışmaları bir basın toplantısıyla açıklıyor ve ardından kıyametler kopuyor!
Dikkat edilirse açıklanan anketlerde üst sıralarda çıkan siyasi partiler ve siyasilerden olumlu ya da olumsuz tek kelimelik bir açıklama yok...
Kulislerde bu sonuçları keyifli bir şekilde değerlendiriyorlar hepsi o kadar!
Ama istedikleri sonuç çıkmayanlar ise köpürüyorlar...
Sonuçların tamamen algı operasyonu olduğunu iddia ediyorlar!
İşte bu doğruysa durum gerçekten felakettir...
Ve hemen şu soruların yanıtı aranmalıdır;
Murat Gezici'nin KKTC sempatisi nereden gelmektedir?
İddia edilen dış güçler kimlerdir maksatları nedir?
Eğer bu şirketin ardında sponsör yoksa çalışanların harcamaları ve emekleri nasıl ödenmektedir?
Gezici bu sorulara mantıklı yanıtlar verirse bu işten de yırtar kanısındayız...
...
Geçmiş yıllarda yapılan seçimleri hatırlayalım lütfen...
Seçim anketleri konusunda isim yapmış, güvenilir olarak bilenen en az üç şirket vardı!
Bunlar niçin şimdi geride duruyorlar?
Haliyle yerliler perde gerisinde kalıp da ithal şirketler gelip anket yapmaya başlayınca ortalık çok daha fazla karışıyor, kafalarda soru işaretleri oluşuyor...
Başka önemli bir soru, özellikle de anket sonuçlarına tepki koyanlar için;
Hadi diyelim Gezici burada birilerini de arkasına aldı ve hem algı operasyonu yapıyor hem de cebini dolduruyor...
İyi de sonuçlara tepki koyan siyasi partiler niçin anket yaptırıp da açıklamıyor!
Yapanlar yok değil...
Ama işte sonuçları açıklamıyorlar nedense!
Bu da çok ayrı bir tartışma konusudur...
...
Son anket 28 Aralık’ta…
Gezici’nin anketi ve yaşanan sürtüşmelere tepkiler artarak devam ediyor ama…
Ortalıkla başka anket şirketi olmadığı için Gezici’nin yeni anketi yine merak ediliyor!
Murat Gezici, 2 Aralık Perşembe günü yine bir basın toplantısı düzenleyip son anketini açıklayacak…
Bu arada sadece anket yayınlamayacak, avukatlarıyla hukuk mücadelesi de başlatacak!
Hak eden kazansın deriz…
Adayların gözü karma oylarda…
Açıklanmadı ama yapılan kamuoyu anketlerinde karma oyların yüzde 24 civarında olduğu söyleniyor…
Vatandaş bunun adına da karma partisi diyor!
Partiler karma olmasın mühür çalışılsın diye çok ciddi bir gayret içinde ama…
Adaylar söz dinlemiyor!
Propaganda dönemi resmi olarak daha başlamadan bastırdıkları binlerce kartı ekipler halinde dağıtıyorlar…
Bir mührün 50 tercih olduğunu kavrayamayan çok fazla aday var anlayacağınız!
Belediye Başkanları da izne çıkmalı!
7 Ocak genel seçimlerinde aday olan bürokratlar artık görevlerinden izin alarak seçim çalışması için sahaya indiler…
Devletin olanaklarını seçimlerde kullanmamaları için u önemlidir!
Ama bizde belediye başkanları da siyasi olduğu için onlar görevlerinin başında devam ediyorlar…
Doğrusu onların da 7 Ocak tarihine kadar izne ayrılmalarıdır!
Sonuçta destekledikleri siyasi partiler var adaylar var…
Belediye kaynakları da seçimlere kurban edilmesin lütfen!
“Karpuz mu seçiyorsunuz?”
“Geçmiş başarısızlıkları, rezaletleri ve skandallarına bakmadan utanmadan yeniden aday olabilen eskiler bir yana, bir de egosuna yenilerek ya da aday yokluğunda ülkemiz siyaset sahnesine bilgi birikimi ya da kişiliğine hiç bakılmaksızın adeta gökten zembille indirilen güya yeni adayların, vasıfsızlıklarına hiç ama hiç şaşırtmadım ve incinmedim de.
Beni esas inciten, bu adayların profillerinin altındaki destek yorumları, övgüler, şakşaklar...
Yazıklar olsun bize karpuz mu seçiyorsunuz?
Bunlar çocuklarımızın geleceğine yön verecek insanlar...
Anladım ki sorun siyasette ya da siyasetçide değil,
SORUN TAMAMEN BİZDE ...”
(Hasan ARTUNER)
“Adaletli değil…”
“Bir gün bu ülkede erken yaş emekliliği verilecekse ki bazı sektörlere verilmeli, bunu öncelikle hak eden çeşitli sektörlerde çalışan işçiler olduğunu düşünürüm.
Başta maden ocaklarında (taş-kum-alçı-klinker-curuf vd.), çimento fabrikasında ve buna bağlı işlerde, belediyelerin çöp arabalarında- sokak süpürgecilerinde, kanalizasyon ve alt yapı hizmetlerinde çalışanlarda.
Ayrıca bulaşıcı hastalık riski taşıyan işlerde çalışan sağlık çalışanları gibi işlerde. Bunlara bu hakkı tanımadan başka sektörlere verilecek erken emeklilik koşullarına "Adaletli" demek mümkün değildir…”
(Mehmet SEYİS)
“Elektrik faturalarına belediye vergisi geliyor”
“23/11/2017 Sayılı Belediye (değişiklik)Yasa Tasarısı ile elektrik faturalarına Belediye Vergisi getirilmek isteniyor.
250 milyon TL'lik elektrik borcunu KIB-TEK'e ödemediği için KIB-TEK'in borçlanmasına neden olan ve bunun maliyetini halka ödeten belediyeler, yıllarca halktan toplayıp KIB-TEK'e ödemedikleri sokak aydınlatma ücretinin de yeniden halktan tahsiline sebep olmuşlardı. Şimdi tüm bunlar yetmezmiş gibi elektrik faturaları üzerinden vergi talep ediyorlar…”
(Tuluy KALYONCU)
Yüzyılın karikatürü...