Acı ama gerçek itiraflar bunlar…
Kırmızı ile yeşil arasında gidip gelen ve içinde büyük bunalım yaşayan iktidar partisi CTP’nin mutlaka kendiyle yüzleşmesi gereken bir durum!
Kendi kalıpları içinden bir türlü çıkamayan, gelenekçilikten kopamayan bir zihniyet…
Hatta zaman zaman kendi yetiştirdiği evlatları bile feda eden!
CTP yine bu süreçlerden birini yaşıyor…
Ve elbette bunun ileride bir bedeli olacak!
“Bizi hiç CTP’li olarak görmediler ki” diyor telefonun diğer ucundaki ses…
Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu’nun sesi bu!
Son yerel seçimlerde CTP’den aday olan ve belediye başkanı seçilen Ahmet Sennaroğlu…
O da CTP kervanından ayrılmak için kararını vermiş, iş sadece resmi açıklamaya kalmış!
Bugün ya da yarın açıklayıp partisi ile yollarını ayırıyor…
Önceki akşam 40 kadar partili ile toplantı yaptı!
İçlerinde örgüt başkanları ve belediye meclis üyeleri de vardı…
Karar alındı;
CTP’den istifa edilecek!
Ahmet Sennaroğlu dün bunları bana telefonda anlatırken ağır duygular içindeydi…
En çok gücüne giden de belli ki babasının bakanlıktan alınması ve sonra gelen istifa değil, partisine verdiği hizmetlerin bir türlü vefa duygusuyla karşılanmamasıydı!
Hele de ‘bizi hiç partili olarak görmediler’ derken belli ki içi yanıyordu…
Çünkü o Türkiye sevdalısıydı, milliyetçilik duyguları ağır basıyordu, bölgedeki Anadolu insanı ile fazlasıyla içli dışlı olmuştu, onlar sadece birer seçmen değil can dostlarıydı!
Ve şartlar böyle gerektirdi, istifa kararı kesinleşti…
Hayırlar olsun demek gerek!
Ama CTP de artık başını iki elinin arasına alıp ciddi bir şekilde düşünmek durumunda…
Hem kırmızı hem de aynı anda yeşil olmak artık durumu kurtarmıyor!
Ya göründüğü gibi olacaklar ya da oldukları gibi görünecekler…
Ya bu ülkede yaşayan bütün kesimleri eşit görüp kucaklayacaklar ya da eskiye dönüp içine kapanacak ve bunun da bedelini bir şekilde ödeyecekler!
Ahmet Sennaroğlu ve istifaya hazırlanan diğer partililer değildir asıl konu…
Onlar gider başkaları gelir diye olayı önemsemezlerse erime hızla artacak ve çöküş hızlanacaktır…
Söylemedi demesinler!
 
 
 
Asosyal devlet!
 
El-Sen başkanı Çağlayan Cesurer’den cesur açıklamalar;
Gece kulüpleri, bet ofisleri, oteller, yurtlar, okullar, su kuyuları ve bir çok ticari işletmeye elektrikte sağlanan kıyak vatandaşın cebinden çıkıyor!
Üniversitelere ve özel televizyon kuruluşlarına da bu kıyak sağlanıyormuş…
Hele de özel televizyonlar biraz daha bağırsınlar!
Hiç ödemesinler, vatandaş ödesin…
Garibandan al zengine ver yani!
Cesurer soruyor;
“Sosyal devlet nerede” diye!
O zaten yok da asosyal devlet burada…
Konu aslında mahkemeliktir!
Vatandaş kullandığı elektriğin parasını ödüyor…
KDV’sine de ödüyor!
Maktu ücret de neyin nesi…
Hele de sübvansiye edilenler oteller, gazinolar ve bet salonları olunca insanın daha da ağrına gidiyor!
Ya gece kulüplerine ne demeli!
Kadınların bedeninin satıldığı bu mekanların elektrik indirimleri vatandaşa kazık olarak yansıyacak!
Patronlar gece para sayarken astronomik faturalar vatandaşın gece uykularını kaçıracak…
 
 
 
CTP’de ‘Anavatan’ demek yasak!
 
Anavatan-Yavruvatan muhabbetine aslında ben de karşıyım…
Çünkü bizde konu tamamen suistimal ediliyor!
Özellikle de milliyetçi kesim tarafından…
Hatta bunun rantında bile olanlar var!
Ama CTP’de ‘Anavatan’ demek büyük suç…
Hatta partiye ihanet niteliğinde!
Hele birisi boş anında bu kelimeyi ağzından kaçırsın cezası çok büyük…
Anında hain ilan edilip kellesi alınıveriyor!
Anlayana…
 
 
Eroğlu parti mi kuruyor!
 
“Eroğlu'nun bu siyasal ortamda, gelmiş ve noktalamış olduğu böylesi bir siyasal kariyerin ardından bu yaşta, bir parti kurma olasılığını dahi olası gören zihniyet, Eroğlu'nu yıllarca bir Lider olarak yaşatan zihniyetin de aslında ta kendisidir ...
Eroğlu'nu büyük Lider yapan, herşeye kadir olma potansiyeli, her yeri kontrol edebilme yetisi, siyasette oynayan her taşın onun eli ile oynadığı algısıdır ...
Bu algı öylesi yerleşik bir algı haline gelmiştir ki; Kıbrıs Türk Siyaset tarihinde bu lutuf başka hiç kimseye bahşedilmemiştir.
Eminim Eroğlu da bu algıdan oldukça memnundur. Zira ülkede siyasetle alakalı her olayın baş aktörü olarak görülmek, her siyasetçinin hayallerini süsleyen ancak her siyasetçinin ulaşamayacağı bir mertebedir....
Yıllarını aktif siyasette geçirmiş, hayatı boyunca her ortamda siyaset yapmış, siyaset konuşmuş bir insan olarak siyasetten ayrıldığında Eroğlu'nun balığa merak salacağını düşünenler yanıldıklarını çok geçmeden anladılar...”
 
(Özdemir TOKEL)
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Ahmet SENNAROĞLU, bir grup partili ile CTP’den ayrılma kararı aldığınız ve birkaç içinde bunu açıklayacağınızı öğrenince sevinmedik ama aynı sizin olduğu gibi bizim de içimiz burkuldu. Bunca emekten sonra madem ki vefa olayı kalmamış, kararınızda yerden göğe kadar haklısınız!
Sayın Fikri ATAOĞLU, son günlerde kulağımıza ilginç iddialar çalınmaya başlandı! Hata bir çok kişiyle konuyu tartışıp ‘asla olamaz’ dedik ama onlar da bekle de gör dediler! Gerçekten de inanılır gibi değil, bekleyip göreceğiz artık değil mi!
Sayın Salih İZBUL, artık CTP kökenli örgüt ve kurumlar da sizi istifaya çağırdığına göre durumlar çok da iyi gitmiyor olsa gerek değil mi! Yok bunu göstermelik yapıyorlarsa da o da artık onların sorunu olsun!
Sayın Mehmet SAYDAM, dün akşam ki deprem de oturduğunuz kanepe öyle bir sallanmış ki kısa süreli bir panik yaşamışsınız. Bu arada kanepe iki kişilik miydi yoksa tek kişilik miydi merak konusu olmuş!
Sayın Emine DİZDARLI, hükümete sunduğunuz 6 aylık raporları kamuoyuyla da paylaşmayı düşünüyor musunuz? Zira siz de artık bilirsiniz siyasiler bu konularda çok ağır davranır ve sonunda raporlar raflarda tozlanmaya bırakılır!
Sayın İsmet AKİM, bazı yönetim kurulu üyeleri aradı bir ihalenin iptal edilmesine karşı uygulanmaya geçilmediğinden şikayetçi oldular! Bu konuda kamuoyuna detaylı bir açıklama yaparsanız şeffaflık açısından iyi olacak!
Sayın Doğan ŞAHALİ, Şeker Sigorta’ya 12.500 TL maaş ile yeni bir müdür ataması yapıldığı iddiaları sosyal medyayı fena salladı! Biz konunun iptal edildiğini duymuştuk ama vaz geçildi mi acaba!
Sayın Moran AÇIKADA, UBP üyeliğinden yazılı olarak istifa ettiğinizi ve bir süre bağımsız ve bağlantısız kalıp yeni kararlar alacağınız söyleniyor. Bu arada başka partilerle dirsek teması var diye de duyduk. Hayırlara vesile olsun artık!
Sayın Bilen SAYILI, sosyal medyada arkadaş olduk ama siz hep fosforlu kadın çoraplarının reklamını yapıyorsunuz! Dükkanda erkekler için bir şeyler varsa onları paylaşın lütfen. Hayırlı işler bol kazançlar dileriz…
Sayın Mehmet ÖZKARDAŞ, DEM-YAK haberlerinden daha önce buradaki görevinizden istifa etmeniz doğru bir karardı. Soruşturmanın selameti açısından başka bir seçeneğiniz de yoktu değil mi! Sonucu merakla bekleyeceğiz!
Sayın Ali ÖNCÜ, Türkiye’den gelen suyun dağıtım sistemine katılma kararı bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılandı. Zaten bu suya hayır diyecek bir başkanın bir daha seçilmesinin imkan ve ihtimali yok!
Sayın Kemal YILMAZ, Büyükkonuk’ta istifa edecek partililer arasında sizin de olduğunuzu öğrendik. Yıllarca dışlandıktan sonra zaten size de böyle bir karar yakışırdı. İstenmeyen yerde kalmanın da bir manası yoktu değil mi!
Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, Girne Belediyesi’ne 5 yeni araç kazandırmış ve bunları Girne sokaklarında turlatmışsınız. Aman makam aracı olmasın da ne olursa olsun! Allah nazarlardan sakınsın artık!
Sayın Reşat AKAR, bazı medya organlarından teklifler gelmeye başlamış ve sizin için sıkıntılı bir dönem başlamış. Arık bundan sonrası sizin yüreğinize kalmış bir mesele. Bu sektörde aranılır bir isim olmaz hoş bir duygu olsa gerek değil mi?
Sayın Ferhat ERİŞİR, Lefkoşa’da hizmete açtığınız Steak Döner beklenenden daha fazla ilgi görünce ikinci bir mekan için arayış içine girmişsiniz. Başkent halkı lezzet ve kaliteye önem veriyorsa bu sizin suçunuz değil ya! Hayırlı işler dileriz…
Sayın Osman KIRŞAN, UBP İskele ilçesi olarak Lefkoşa ilçesiyle başlattığınız çalışma bölgenizde epey ses getirdi diye duyduk. Bu aynı zamanda partinizin kabuk değiştirdiği yönünde algılanmış.