Bir bakan ‘hesap vermem’ derse!

Büyük ihtimalle sinirleri bozuldu…

Çünkü bunun başka bir açıklaması olamaz!

Zira bakanlık makamında olan birisi Meclis kürsüsünde ‘kimseye hesap verecek değilim’ derse burada bir anormallik vardır mutlaka…

Hele de ‘ben halkın oylarıyla geldim’ diyorsa!

E sen zaten o miting konuşmasında taraf olup seni seçenlere çok ayıp etmedin mi…

Onların iradesine müdahale değil miydi o ateşli konuşma!

Bari ‘yanlış yaptım’ de ve sus…

Tarihi gelince git mührü vur, ama kimseyi de yönlendirme!

Salonda bulunan TC’li yetkililerin alkışları da sakın seni aldatmasın…

Burada ne demek istediğim ilerleyen süreçte çok daha iyi anlaşılacak, lütfen bunu da bir kenara yazın!

Tabi ki eleştirimiz Sevgili Dürüst’edir…

Siyaseti epey öğrendi, hitap yeteneğini de iyi geliştirdi!

Ama siyaseti öğrendiyse bir siyasetçi bunun halka hizmet için kullanılmasını isteriz toplum olarak…

Ama bunu değil de kendini bir adım öne çıkarmak içinse tavırları, konuştukça batar ve gün gelir bunun bedelini de öder!

Sonra camileri, bayrakları bu işe karıştırmak da neyin nesi ki…

Elbette bizde moda oldu artık!

Manevi değerlerimizi ön plana çıkarıp bundan siyasi rant elde etmek…

Nabza göre şerbet meselesi!

Zaten bizim en büyük sorunumuz budur;

Hesap verememek…

Hesap vermekten kaçmak!

Yapılan hataların bedelini ödememek ve ödettirmemek…

Ben yaptım, oldu-bitti mantığı bu!

Başarısız olup, kendini başarılı gibi göstermeye çalışmak…

Özeleştiri yapmamak!

Kendini sorgulamamak…

Hatalardan ders çıkarmamak!

Kendisini dev aynasında görmek…

Ülkede yaşanan onca sorun var…

Biz 16 Nisan referandumunu konuşuyoruz!

Hatta konuşmakla kalmayıp çok ciddi tartışmalarla birbirimizi yaralıyoruz ve buna siyasiler de çanak tutuyor…

Adı üstünde referandum yahu!

Halkın iradesinin sandığa yansıması…

Evet de çıkabilir hayır da!

Bundan daha güzel bir demokrasi yöntemi olabilir mi…

Sonuç ne çıkarsa çıksın!

Çoğunluk ne istiyorsa o olacak…

En anlamlı Tıp Bayramı Mesajı…

“Tıp Bayramı neyi anlatması umut edilir!

İşe ilk başlama ücretinin 3000 TL olan doktorlarımı?

 Vardiyasına vardiya ekleyerek insan üstü bir çaba beklenen hemşireyi mi?

Kamu ve serbest çalışan kavgasını mı?

Dava süreçlerini mi?

Sadece doktora ikinci iş yasak ama vergi vermek şart zihniyetini mi?

İstifa furyasını mı?

1960 dan kalan yasal altyapı ile yönetilmeye çalışılan sağlık sistemini mi?

Yıllardır ayni şeylerin konuşulduğu toplantılarımı?

Hizmeti vereninde ah dediği hizmeti alanında ah dediği bir düzenimi? Haksız rekabet ortamını mı? Uygulanmayan reklam kurallarını mı?

Hipokrat yemininin anlatmaya çalıştığı noktalarımı?

Bu ortamda yönetici olmanın dayanılmaz işkencesini mi?

Bir sorunumu çözemedim en erken uçak saati nedir mecburiyetini mi?

Bireysellikten ekip çalışmasına geçilememesini mi?

Doktora gitmeden kendi kendine ilaç kullananları mı?

Telefoniyen sosyal medya ile tanı ve tedavi isteyenlerimi?

Bir çuval tetkik ve ilaç ile gezenlerimi?

Toplu yerlerde sigarasını içmekten hiç utanmayanlarımı?

Elindeki çöpü güneyden geçip kuzeyde yere atanlarımı?

VE DAHA UZAR GİDER... KUDRET OTUR OTURDUĞUN YERE "DEVEYE SORMUŞLAR SIRTIN EĞRİMİ DİYE NEREM DOĞRU DEMİŞ"...

TIP BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN…”

(Kudret ÇAĞLAR)

Sponsorünü bul da gel!

Yaşanan ekonomik sıkıntılar elbette basın sektörünü de olumsuz etkiledi…

Kanallar birkaç demirbaş çalışan dışında programlarını artık dışarıdan gelenlere yaptırıyorlar!

O programlar da dışarıdan sponsör bulunursa yapılıyor…

Bu konuda öze kanalları anlayabiliriz zira bir çoğu kepenk indirmemek için büyük bir mücadele veriyor!

Ama işte bu noktada devletin resmi televizyon kanalını anlayamayız…

Orada program yapan çok değerli insanlar var ama sıkıntı sponsör bulamamalarında!

Kardeşim bu insanlar dilenci mi de program yapacaklar diye şirketlere avuç açsınlar…

Zaten kendileri verilen ücretler çok sembolik!

Lütfen devletin en stratejik kurumlarını böyle ayaklar altına düşürmeyin…

Adı üstünde bu devletin bir organısınız ve devlet ciddiyetine yakışmayan tavırlar bunlar!

30 yıl sonra nihayet…

Sağlık hizmetlerinden genelde bir memnuniyetsizlik var…

Haklı şikayetler bunlar çünkü son 30 yıldır sağlık konusunda hiçbir ciddi adım atılmamış!

Hatta TC’nin sağlık için projelere ayırdığı para bile kullanılmamış ve geri gitmiş…

Hekimler düşük maaşlarla bezdirilmiş!

Ama iyi gelişmeler de yok değil…

Özellikle Sucuoğlu döneminde gözle görülür olumlu gelişmeler yaşanıyor…

Yıllardır sıcak su bile akmayan hastanelerde teknik sıkıntılar giderildi.

Son olarak da dün Bakanlar Kurulu hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi için gerekli kararları aldılar!

Başlangıç için doğru icraatlar bunlar…

Hele de özlük haklarının 14Mart Tıp Bayramı’na denk gelmesi şık oldu!

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, dün bakanlar kurulunun devlette çalışan hekimler için aldığı özlük pakları konusundaki kararlar hükümetinizin en doğru kararları arasında yer aldı. Umarız bunların devamı da gelir. Bu arada Bakan Sucuoğlu’nu da bu konuda kutlamak gerek elbette…

Sayın Kemal DÜRÜST, vatandaşın iradesi ile seçilen ve devletin makamlarına gelenlerin tümü de hem Meclis’e hem de halka hesap vermek zorundadırlar. Bu konuyu daha fazla uzatmaya hiç gerek yok, küçük bir özür dilemeniz bile yeterlidir!

Sayın Meryem ÇAVUŞOĞLU, devletin resmi yayın kurulu olan BRT’de program yapan ve konusunda uzman kişilere sporsör bulmaları konusundaki politika bu kurumumuza hiç yakışmıyor. Bu konuyu ek kaynak aktararak çözüme kavuşturmanız şart oldu sanki değil mi!

Sayın Koral BOZKURT, biraz geç olsa da MTG’nin başında olmanız doğru ve yerinde bir karardı. Mağusa’ya mal olmuş bir camiayı ancak Mağusa sevdalısı bir kişi ayağa kaldırabilirdi, hayırlısı olsun deriz…

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, Lefke’deki boşanmış aile arasında yaşanan olayları mercek altına almanızdan dolayı gösterdiğiniz hassasiyetten ötürü teşekkür ederiz. Umarız bu konuda mahkeme erken bir karar üretir ve sorun da çözülür…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, hekimlerin özlük haklarındaki iyileştirme projesinde nihayet sonuç aldınız ve bu karar camiada da memnuniyet yarattı. Bundan sonrası da artık devletteki hekimlere kalmış bir konu. Ama tercih yapmaları da şart zira süre daralıyor.

Sayın Mustafa AKINCI, Güney’de yapılan bir ankette Rum halkının büyük bir çoğunluğunun size güvenmediği ortaya çıktı. Hadi onlardan d abu beklenirdi ama acaba diyoruz Kıbrıs Türkünün size olan güven duyguları hangi oranda, nabız yoklamak her zaman iyidir…

Sayın Asım İDRİS, sizin okulda yaşanan dünkü alerji olayından sonra okul yönetiminin çocuklarla baştan sona kadar ilgilenmesi veliler arasında memnuniyet yaratmış olmalı ki teşekkür mesajlarınız geliyor. Büyük geçmiş olsun…

Sayın Ersan SANER, çalışma hayatı ile ilgili yasalar belli ki çağ dışı kaldı ve güncelleştirme gereği var. Bu konuda inisiyatif üstlenmeniz ve hele de çalışanın güvenliğini hiçe sayan işletmelere caydırıcı cezalar getirmeniz bekleniyor…

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, ikinci iş konusundaki inatçı mücadeleniz epey etkili olmuş ki devlet hekimlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda çalışmalara da hız verildi. Bu konuda katkınız azımsanamayacak kadar fazla…

Sayın Şükrü BURAĞAN, nikah masasında imzayı attıktan sonra hem gülüşünüzün hem re yürüyüşünüzün bile değiştiği gözlemleniyormuş. Demek ki nikahta keramet vardır sözünü boşa söylememişler değil mi. Tebrik eder bir yastıkta kocamanızı temenni ederiz…

Sayın Salih BAYRAKTAR, Serdarlı Belediye Başkanı olarak bazı dar gelirli ailelerin su borcunun yarısını cebinizden ödediğinizi duyduk. Büyük bir özveri ve örnek davranış doğrusu. Tebrik ederiz, Allah size daha fazla versin inşallah…

Sayın Turgay HİLMİ, sizin parti başka bir parti ile nikah kıyınca şimdi çok daha güçlü hale geldi diye yorumlar yapılıyor. Demek ki artık sizin için de aktif siyaset sinyalleri verilmeye başladı. Şimdiden çalışmalara başlayın deriz zira baskın bir seçim olabilir diyorlar…

Sayın İsmet ESENYEL, bazı otel işletmecileri aradı şu anki otel fiyatlarının üç sene önceki fiyatlar olduğunu ifade ettiler. Turist sayısında bir ilerleme var ama girdi fiyatlarının kar etmelerini engellediğinden sitem ediyorlar. Madem dert var çare de sizden olsun artık değil mi!

Sayın Mehmet EŞ, artık siz de bir genel yayın yönetmenisiniz ve okuyucu günlük yorum bekliyor. Zira çok büyük bir sorumluluk altına girdiniz mensubu olduğunuz partinin de öncü kuvvetleri içindesiniz…