Lefke de eski adı İstanbul otel şimdiki adı Lefke Gardens otelin karşısında Kerpiçten iki katlı bir bina var.
Yıllar önce içerisine girdiğimde ve tavandaki işlemeleri gördüğümde çok etkilenmiştim.
Sonradan öğrendim.Binanın adı Binbaşı Hakkı Efendi Konağıymış- Nerdeyse 180 yıllık.
Lefkede tesbiti yapılan ve kayıtlara geçirilen 41 konaktan biri.
1839 da padişah Abdülmecit tarafından Kıbrısa gönderilen Osman Paşa Lefkoşada hastalandıktan sonra Zamanın doktorları belli bir süre havası temiz, yeşilliği bol, suyu şifalı bir yerde dinlenmesini önermişler.
Bunun üzerine Lefke’ye götürülmüş ve bu binada 40 gün kalmış.Sonrada ölmüş. Mezarı şimdi Piri Mehmet Paşa camii avlusunda .
Hani diyoruz ya turizm en önemli gelir kaynağımız.
180 yıllık bir bina zaten eski eser bunun birde hikayesi olması artısı.
Başka yerde olsa Devlet süratle aslına uygun restorasyonunu yapar ve bir yolu ile turizme kazandırır.Hem Lefkeye hemde ülke ekonomisine katma değer kazandırır.
Peki biz ne yaptık.
Önce alçılarının tek tek düşmesini.Sonra evsizlerin tinercilerin sığınağı olmasını izledik. Talan edilmesine göz yumduk.
Odalarında ısınmak için ateş yakılmasını hatta yangın çıkmasın seyrettik. Hani sokakta bulunan esnaf müdahale edip ateşi söndürmese şimdi yerinde yeller esiyordu.
Şimdi yıkılmasını bekliyoruz.
Dedik ya Osmanlıdan kalma Cumballı evler 41 adet.
Kayıtlara geçmiş. Bu yapılar sekizer odalı, koridorlu, kemerli, içten merdivenli; mertekli olup her birinin 15-20 penceresi mevcut. Giriş kapılarının üzerinde ters ayla yıldız var.
Yüksek ana giriş kapısını geçtikten sonra girilen bahçede genellikle ana binaya bitişik mutfak, kiler, tuvalet, hamam, depo ve benzeri servis birimleri bulunmakta.
Eski eserlerce tarihi eser kapsamında .
Anıtlar Yüksek Kurulu’nun izni olmadan inşaii faaliyet yasak.
Mal sahibi onarım yapacaksada ilgili dairelerden izin alınması lazım.
Yapılacak tamiratın aslına uygun olması lazım.
Yani ahşap pancur çürüdü ise aynisini yapmak orijinal renkleri ile boyamak lazım.
Ama Takan kim.
Lefkoşa nire Lefke nire.
İsteyen istediğini yapıyor.
Ahşap pancurlar yerine modern Alüminyum pancurlar.
Kerpiç üzerine kara sıvalar.
Mertek yerine çelik kirişler.
Lefkedeki Kaymakamlık binaları Eski İngiliz koloni dönemine ait.
Lefke, İngiliz Sömürge döneminde bölgenin idari merkezi olduğundan buraya idari binalara ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu nedenle Lefke’nin Kaymakamlık, mahkeme ve postane binaları 1937-1939 yılları arasında ana yol üzerine inşa edilmişti..
Posta Dairesi’nin giriş kapısının üst başındaki yüksek kabartma Kıbrıs haritasında Lefke’nin büyük şehirlere bağlantıları belirtilerken, üst başına ise “Post Office” yazısı bulunuyor.
Mahkeme binası giriş kapısının üst başında ise Kıbrıs İngiliz Kolonisinin amblemi olan iki aslan figürü yüksek kabartma olarak yer alır.
Bu figürler Normandiya Dükleri ile İngiltere kralı Aslan Yürekli Richard’ın arması olup, bu armanın Kıbrıs’ta kullanılma nedeni, 1878 yılında Kıbrıs’ta başlayan İngiliz Sömürge idaresinin Aslan Yürekli Richard döneminin bir devamı olduğunu vurgulamak içinmiş.
Bu arma ayrıca zamanın Lefkoşa Komiseri için 1939 yılında Silihtar hisarı üzerine yapılan şimdiki Cumhurbaşkanlığı sarayının giriş kapısında ve Kıbrıs’ın İngiliz İdaresine girişinin ellinci yılını kutlamak amacıyla 1928 yılında basılan Kıbrıs pulları ile 45 kuruş değerinde gümüşten darp edilen Kral George V’in sikkeleri üzerinde de bulunuyor.
Hikayesi uzun ve 80 yıllık.
Başka yerde olsa binanın bir yerinde çatlak mı oldu.Hemen tamiri yapılır.
Parkesi taşımı eskidi.Yıpranan ,kırılan çok geçmeden onarılır
ve tur operatörleri ile anlaşılır bir yolu ile turizme kazandırılır.
Hem Lefkeye hemde ülke turizmine katma değer yaratılır.
Biz ne mi yaptık.
Önce binada çatlakların çoğalmasını izledik.
Sonra Çatlaklar çoğalınca.
Hakimler biz gelmeyiz dediler.
Mahkeme kısmını oluşan çatlaklardan dolayı tehlike arzediyor diye boşalttık.
2 yıldır kapalı.
O gün bugündür tamirat falanda yok.
Kaymakamlığın postahanenin ve maliyenin olduğu diğer kısımlarında çatlakların büyümesini bekliyoruz .
Yarılmalar,çatlaklar çoğalınca onlarıda boşaltacağız.
Lefke Bol bakır cevherine sahip bir yer.Venedikliler döneminde Baronluk, Osmanlı döneminde kaza, ingiliz sömürge yönetimi döneminde nahiye merkezi olan bir belde. Neolitik dönemden (M.Ö 8200 – 3900) başlayıp Orta Tunç, Demir Çağı, Bizans, Lüzinyan, Venedik, Osmanlı, Türk, Rum, Ermeni ve İngiliz kültürleriyle yoğrulan bir gelişim süreci izleyen bir kasaba.
Lefke’nin geçmişinde önemli yer tutan bakır madenlerinin işletilmesine Orta Tunç devrinde (M.Ö 1900-1625) başlamış, Fenikeliler tarafından işletilmelerine devam edilmiş ve Roma döneminde (M.Ö 30 – M.S 150) de işletildikten sonra kapatılmıştır
İşte bu Fenike ve Roma dönemine ait kalıntılar Lefkede çöp alanı olarak kullanılan yerin yanıbaşında.Hemen dibinde.
Üzeri geçen zaman içinde toprak örtüsü ile kapanmış fakat birşekilde yıkılan tepenin bir kısmından açığa çıkmış.
Hikayesi uzun .
Nerden baksanız en az 4000 yıllık.
Başka yerde olsa süratle koruma altına alınır.
Etrafı tel çitlerle çevrilir.Yanına bir tabela dikilir.Çöp alanıda kapatılır. Neyin nesi olduğu anlatılır.
4000 yıllık Fenikelilerden kalma maden atıkları diye başlayan bir hikaye ilede tanıtımı yapılır.
Hem Lefkeye hemde ülke turizmine kazandırılır.
Biz ne mi yaptık.
Vatandaşa Mandıra yeri olarak verdik.
İsteyenin bu taşlardan almasını.Toprak bahçe yollarına sermesini. Bahçe duvarlarında kullanmasına izin verdik.
Şimdi yok olmasını bekliyoruz.
Turizm Bakanlığımı.Emin olun haberi yok.
Hani doğa tarih kültür diyoruz ya.Hep laf.
Turizmde bir ülkenin pazarlanması diyoruz ya hep atmaca.
Hani milyonlarca dolar gelir getiren bir sektör diyoruz ya. Ülkeye katma değer yaratacak alanlar diyoruz ya….Hep kesmece.
Turizm Bakanımız,Eski Eserler dairesi ,Anıtlar Yüksek kurulu değerli arkadaşlar.Tarih, Kültür ,Doğa mı .
İşte onlar Lefkede çok.
Ama illede yok edeceğiz.Cehaletle imha edeceğiz.Bunuda becereceğiz diyorsanızda
Ha gayret……