Bilmeden imza atmanın bedeli ağır olur…

YDP Milletvekili Talip Atalay en azından biraz da masumca itiraf etti…

Bundan sonraki projelerde Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden vize alınmaması için yapılan yasa değişikliği konusunda!

Talip hoca diyor ki, ‘bilgim yok ama adaya dönünce öğreneceğim…”

Tabi ki çok talihsiz bir açıklamadır bu…

Bu ülke insanının vekili eğer önüne gönderilen yazısı bilgi edinmeden imzalıyorsa burada büyük bir sakatlık var demektir!

İmzalayacaksın ama neye imza attığını bilmeyeceksin…

Bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını hesap etmeyeceksin!

Konu tabi ki sadece Talip Atalay ile ilgili değil…

Özdemir Berova ve Serhat Akpınar da bu cenderenin içindedir Atalay nasıl cesaret gösterip bir açıklama yaptıysa bu iki vekilimizin de çok gecikmeden niye imza attıklarını kamuoyuna açıklamakla sorumludurlar!

Aslında konu Külliye meselesiyle başlamamıştır…

Salgın döneminde yapılması planlanan Acil Durum Hastanesi’ni bizzat biz yapamayınca Türkiye devreye girmiş söz verildiği gibi bu hastane 100 gün içinde tamamlanmış ve hizmete açılmıştır…

Bir iki cılız ses çıkmıştır ama konu sağlık ve acil durum olduğu için kamuoyunda çok tepki görmemiştir!

Aksine alkış almıştır…

Asıl tepkiler Külliye projesinde verilmeye başlanmıştır!

Ancak bu proje de hızla devam etmektedir…

Derinya’daki sosyal konut projesi müjde olarak önümüze konulmuştur ancak vize konuları gündeme gelince iktidar bir kez daha sessizliğe bürünürken muhalif kesim sesini yükseltmeye başlamıştır!

Bu arada bir ekleme yapmak gerekirse de konu sosyal konut ve gençlerin geleceği olunca buna tepki gösterenler olduğu gibi destek verenler de hayli fazladır…

Konu dönüp dolaşıp iki ülke arasındaki ilişkilere geliyor…

Geçenlerde sormuştuk ya, etle tırnak meselesi bitti mi diye!

Günü gelince hep söyleriz, biz yapamayınca mutlaka yapacak birileri çıkacak diye…

Bunlar tabi ki bizim hatalarımızdan kaynaklanmaktadır!

Ancak birbirini tanıyan iki ülke arasındaki ilişkiler eğer sağlıklı bir şekilde oturtulmamışsa ve alınan bir takım fevri kararlarla buradaki kurumların ağırlığı göz ardı edilirse burada da bir yanlışlık var demektir…

Biz her zaman eğer burada büyük projeler olacaksa bunun içinde bizim yerli insanlarımız ve iş insanlarımız da olmalıdır!

Bu iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesi için hayati önem taşımaktadır…

Buradan bir kez daha siyaset yapanlara, vatandaşa vekillik edenlere, halkın iradesiyle seçilenlere seslenmek istiyoruz…

Bu ülkede bir takım projeler yapılacaksa alınan kararlarda sizlerin de tuzu biberi olmalıdır…

Eğer ortada yanlış bir şeyler varsa, ülke şartlarına uymuyorsa bunu ortaya çıkıp söylemek zorundasınız!

Bunu yapmayıp bilmediğiniz kararların altına imza atarsanız bunun sonuçları çok büyük ihtimalle olumlu sonuçlanmayacak çok daha önemlisi de iki ülke arasında son yıllarda yaşanan krizler derinleşerek devam edecektir…

Bilmeden imza atmak ülke insanına saygısızlıktan başka bir şey değildir!

ANKARA KULİSLERİ

Sedat Peker konuşacak mı?

Organize suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla aranan ve halen Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Sedat Peker, seçim tarihinin belirlenmesinden sonra yine gündemin tepesine oturdu…

Peker’in seçimlerden iki ay önce önemli açıklamalar yapacağını açıklamasından sonra bu konuda en meraklı kesim Millet İttifakı!

İttifak, Peker’in hükümet aleyhine açıklama yapacağını ve bundan siyasi rant beklentisi oluşurken, şu sıralar Sedat Peker adına sahte hesaplar açılmaya başladı…

Bu arada Cumhur İttifakı’na mensup bazı kesimler de Peker’in seçimlerden önce yakalanıp ülkeye getirileceğini iddia etmeye başladılar!

Türkiye’de seçim süreci devam ederken yurt dışında da bazı medya grupları bu konuda yayınlar yapmaya başladılar…

The Economist, Bloomberg’ten sonra son olarak da Stern Dergisi manşetlerinde Erdoğan karşıtlığı işlemeye başladı.

Erdoğan’ı kundakçılıkla suçlayan yayınlar yurt dışında ses getirirken Türkiye’de ise tepkiyle karşılanıyor!

Bu arada bazı yorumcular bu yayınların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı olumsuz etkilemeyeceğini aksine Anadolu insanının hassasiyeti bakımından seçimlerde Erdoğan’a oy olarak geri döneceğini ifade ediyorlar…

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener seçimlerde Ekrem İmamoğlu’nun adaylığında ısrar ederken bu görüş parti tabanını da yayılmaya başlandı.

Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı önceki gün bir açıklama yaparak sokağın nabzının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dan yana değil, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan yana olduğunu söyledi!

Paçacı, "Bakın partide genel hava Ekrem Bey’den yana. Ama İYİ Parti kendi adayını çıkaracaksa bu asla CHP’li bir aday olmaz. Böyle bir şey doğru da değil. Zaten Meral Hanım başından beri bu belediye başkanları için genel başkanlarının göstermesi koşulu ile sıcak bakacağını söylüyor. Ekrem Bey de böyle bir şeye sıcak bakmaz. Böyle bir durumda İYİ Parti kendi içinden bir isim çıkarır." diye konuştu.

Bu arada Cihan Paçacı’nın bu açıklamayı yaptıktan sonra genel başkanlık görevinden istifa ettiğini açıklaması da kafaları bir hayli karıştırdı…

MESAJ KUTUSU

Sayın Hakan GÜNDÜZ, havuz medyası hakkında söyledikleriniz konusunda yerden göğe kadar hakkınız var, bunun altına biz de imzamızı atarız. Ne yazık ki artık bu moda bize de sıçradı ve en çok da meslektaşlarımızın altında ezildiğini görmek hepimizi derecesiz rahatsız ediyor.

Sayın Murat ŞENKUL, Şehir Plancıları Odası Girne sokaklarındaki bir takım değişikliklerin hem yasal olmadığını hem de trafik kazalarına davetiye çıkaracağını söylemeye başladılar. Umarız eleştirileri dikkate alır ve bir kez daha değerlendirmede bulunursunuz…

Sayın Özer KANLI, dünkü fazla tepki alan başlık başka bir gazetede atılsaydı bu kadar ses getirmeyecekti. Eleştirilerin asıl kaynağı sizin siyasi duruşunuz ve bir takım yorumlarınızdan başka bir şey değildir. Bu arada küçük de olsa bir özür dilemek yerinde olacak düşüncesindeyiz…

Sayın Fikri AKSÜT, Kurtuluş muhtarı olarak köyün imamı hakkında suç duyurusunda bulunmanız sadece bölgede değil ülke genelinde memnuniyetle karşılandı. Bakalım Ahmet hoca bunu dikkate alıp gereken tedbirleri gecikmeden alabilecek mi artık hep birlikte izleyeceğiz…

Sayın Kasım KUNİ, Polis Genel Müdürü 1’nci yardımcısı olarak genel müdürlüğüne atanmanız için günleri saymaya başladığınız konuşuluyor, birileri takoz koymazsa da kesinlikle olacak. Bu arada Ferdi Tayfur şarkıları konusu uzmanlıklarınız arasında diye duyduk, bir akşam mutlaka bir yerlerde buluşuruz değil mi?

Sayın Ceyhun KIROK, Esentepe-Çatalköy’de öğrenciler arasında düzenlediğiniz sinema etkinlikleriyle bölge halkının epey taktirini kazandığınızı biliyor muydunuz? Sadece öğrenciler değil veliler de bu durumdan hayli mutlu, etkinliklerin devamını beklediklerini söyleyen mesajlar gönderiyorlar…

Sayın Özdemir TOKEL, BRT yönetim kurulu üyeliğiniz hayırlı ve uğurlu olsun. Zaten kuruma hiç yabancı değildiniz şimdi iş bilen bir insanın yönetimde olması kuruma büyük katkılar sağlayacaktır, başarılar dileriz…

Sayın Ali BATURAY, genel yayın yönetmeni olduğunuz Bağımsız medya grubuna yayın hayatında uzun ömürler ve başarılar dileriz. Umarız adı gibi bağımsız olmayı sürdürebilir ve kamuoyunun haber alma özgürlüğüne büyük katkılar sağlarsınız…

Sayın Tunç ADANIR, odanızın bazı yetkilerinin elinizden alınması konusunda yaptığınız eleştirileri hükümet nezdinde yapmanız bize göre çok da doğru adres değildir zira çok da bir sonuç alamayacaksınız gibi geliyor bize. Konuyu Ankara’ya taşımanız öneriliyor…

Sayın Devrim BARÇIN, bir medya grubunu hatalı bir yayından dolayı protesto etmek ve bazı kararlar almak çalışanlara zarar vermekten başka bir şey değildir. Emekçinin yanında olan bir vekil olarak daha duyarlı olmak gerekiyor değil mi?