Bilip de bilmediklerimiz...


Tufan hoca ağzındaki baklayı çıkardı...
Bebek ölüm konusunda bilmediğimiz şeyler var diye taşı ortaya attı!
Çekin artık nereye çekerseniz...
Acil Durum Hastanesi’nde alkollü mama olayı aslında daha çok şeye gebe!
Bebeklerin sağlıklarının hızla düzelmesi elbette yüreğimize su serpiyor...
Ama minicik yavruya da öyle kolayca unutmak mümkün değil!
Erhürman bir açıklamasında aslında kamuoyunda hayli konuşulan bir konuyu yarım ağızla dile getirerek aslında olayın göründüğünden çok daha büyük boyutlarda olduğunu ima etti...
Biliyoruz ama bilmiyor gibi yapıyoruz!
...
Konuyla ilgili birkaç iddialı telefon aldık, olayın bambaşka boyutlarının olduğu iddiasında bulundular...
İnanmak istemiyoruz ama hani bir söz vardır ya, ateş olmayan yerden duman çıkmazmış!
İddialar öyle korkunç ki burada yazmamızın imkanı yok...
Tufan hoca gibi biz de şimdilik susmayı tercih edeceğiz!
Elle tutulur bir şeyler olana kadar...
Bu arada Tufan hoca milletin vekili olduğu için umarız ki bildiklerini polise gider anlatır!
Soruşturmaya yardımcı olur, olmalıdır da...
...
Polis demişken...
Alkollü mamayı yedikten sonra ölen bebeğin ailesine geç haber verildiği yönünde yorumlar devam ediyor!
Bakan Dinçyürek topu polisin kucağına attı...
Polis açıklamayın demiş onlar da açıklamamış!
Öncelikle polis bu açıklamayı teyit etmelidir...
Gerekçeleriyle birlikte!
Zira bu olayda suçu olmayan tek kurumdur kendileri...
Akla şöyle bir şey geliyor;
Acaba bu olay yine birileri tarafından kapatılmak mı istenmişti?
Başta da dedik ya!
Şu bilinip de bilinmeyenler meselesi...
...
Bazı örgütler manidar açıklamalar yapmaya başladı...
Bebek ölümünün tek nedeni hükümetmiş!
Tamam hükümeti sevmeyip benimsemeyebilirsiniz de...
Bu nasıl bir açıklamadır anlamak mümkün değil!
Hemşireler sadece kurban seçilmişler...
Faciayla sonuçlanan bir olay ancak bu kadar basite indirilebilir!
Hem de su yerine etik alkolü ısıtıcıya koyan bir sağlık çalışanı olduğunu bilerek...
Bu arada hemşirelerin normal saatler dışında fazlasıyla ek mesai yaptırıldığı konusu, ilgili sendikanın yıllardan beridir yaptığı eleştirileri de unutmamak gerek tabi ki!
Hemşireler de etten, kemikten yapılmıştır, ama bazıları sanırız ki onları artık robot olarak görmeye başlamıştır...
...
Bir de hekimlerin günde 60-70 hastaya baktığı yönünde şikayetlerde bulunulmuş...
Sanırız sayı epey abartılmış!
Hadi diyelim ki öyle olsun...
Ama bir sağlık sendikası bu açıklamayı niye daha önce değil de bebek ölümünden sonra yapmıştır?
Bu arada bazı bölümlerde hekim eksikliğini kabul ederiz de bazı bölümlerde mesaiye 09’da gelip 11.00’de kendi klinik ya da özel hastanelere kaçanları da göz ardı edemeyiz...
Bunun da artık sorgulanması, devletin yapısına ısrarla uymayan hekimleri de artık görmemezlikten gelemeyiz!
...
Başbakan Üstel ne dedi?
Bu olayda kimseye affı olmayacağını...
Çeşitli kesimler bu açıklamayı eleştiriyor!
Ünal bey gayet net bir şekilde konuştu ve samimiyetinden de kuşku duymuyoruz...
Peki nerede hata yaptı!
Konuyla ilgili kurduğu kiriz masasındaki isimlerde...
Siyasilerin ve atamaların şimdiye dek kurulan kriz masalarını yönetemediklerini bilmeyen yok!
Üstel ha keşke kriz masası oluştururken isimleri tamamen teknik ve bilimsel isimlerden oluştursaydı...
En azından bu konuda yaşanan tartışmaların da önünü kesmiş olurdu!
...


MESAJ KUTUSU


Sayın Erol UÇANER, bebek ölümü konusunda hastane başhekimi olarak herkes konuştu ama sizin derin sessizliğiniz devam ediyor. Bu arada Acil Durum Hastanesi’nin başhekimi olup olmadığınız da tartışma konusu olmaya devam ediyor, kısa da olsa bir açıklama yapmanız yerinde olacaktır...
...
Sayın Tufan ERHÜRMAN, bebeklere alkollü mama verilmesi olayında madem ki sizin de bir takım bildikleriniz var bunları polise intikal ettirdiniz mi? Zira olayı kesin olarak asıl bilinmeyenler açığa çıkaracak ve şimdiden hiç tahmin edilmeyen sorumlular deşifre olacak...
...
Sayın Ceyhun DALKAN, Tabipler Birliği’nin çiçeği burnunda yeni başkanı olarak siz de bebek ölümü konusunda olayın ardında başka gerçekler olduğunu ifade eden bir açıklama yapmışsınız. Bu arada kriz masasına sizden birisinin atanmaması hayli düşündürücü olsa gerek değil mi?
...
Sayın Serdar DENKTAŞ, kamuoyuna yaptığınız toplumsal mutabakat çağrısının biraz olsun açılımını da yaparsanız, en azından siyasilere de biraz olsun ip ucu verebilirsiniz. Aktif siyasete dönmek için zemin ve zaman hayli uygun görülüyor, değerlendirmenizde yarar görüyoruz...
...
Sayın Kasım KUNİ, bebek katliamı konusunda bazı makamlar sorumluluklarını polisin üzerine atmaya çalışıyorlar. Teşkilatın zarar görmemesi için ayrıntılı bir açıklama zamanı gelmedi mi? Ülkenin en güvenilir kurumları arasında olan teşkilatın siyasiler tarafından eleştirilmesi kamuoyunda tepki ile karşılanmaya başladı...
...
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, Acil Durum Hastanesi’nin başhekimi ve başhemşiresinin resim olarak kimler olduğu yönünde bilgi kirliliği yaşanmaya başladı. Kafalardaki soru işaretleri her geçen gün büyüyor, açıklık getirmeniz de şart oldu değil mi?
...
Sayın Zorlu TÖRE, büfedeki arkadaşlar son günlerdeki ziyaretlerinizde sizi bir hayli mutsuz ve keyifsiz olduğunuzu konuşmaya başladılar. Sağlıktan öte başka bir şey olmadığına göre hayatın tadını çıkarın, torunlara daha fazla zaman ayırın...
...
Sayın Özlem GÜRGUT, devlette çalışan bazı hekim arkadaşların haddinden fazla hasta baktıkları doğrudur ama bazılarının da günde üç-beş hasta baktıktan sonra kendi özel kliniklerine kaçtıkları gerçeğini de göz ardı etmemek lazım değil mi? İlgili bakanlık bu konuda kesinlikle suçludur...
...
Sayın Biray DELİCEIRMAK, yenildiğiniz son maçtan sonra bir türlü kendinize gelemediğiniz hatta Osimhen’in golünün sürekli rüyalarınıza girdiği yönünde yorumlar yapılmaya başlandı. Ağlama değmez şarkısını bolca dinlerseniz kesinlikle iyi gelecektir...
...