Dün TMK salonundaki bayrak skandalını yazmıştık…
Burada konu bayrak edebiyatı değil, milli ve manevi değerlere sahip çıkılmasıydı!
Hele de Rum folklor ekibi gösteri yapacak diye bayrakların kapatılması kabul edilemezdi, bu devlet anlayışına ter düşen bir olaydı…
Bu konuda herkesin kendine göre ayrı bir düşüncesi olabilir, seviye düşmedikçe saygı duyarız…
Şimdi bazıları burada okul müdürünü korumak için çeşitli yorum ve haberler yapmaya başladı!
Bu konuda bir takım yanlış bilgilendirmeler yapılıyor…
Söz konusu dernek konu çoktan müdürün önüne getirmiş ve uyarılarda bulunmuştu ama müdür niçin iki saat önce bu konuda tepkisi gösterdi, kimden gaz aldı, bunun ardında çok neden yatıyor!
Buna benzer bir olay Cumartesi günü Beyarmudu’nda yaşandı…
İki toplumlu bir tiyatro etkinliğinde Rumlar bu kez Beyarmudu Belediyesi’ni göz ardı etmeye çalıştılar…
Yaptıkları davette de belediye başkanı sıradan bir kişi olarak görünce İlker Edip gereğini yaptı ve iki toplumlu etkinliği iptal etti!
Doğrusu da buydu…
Bu konuda kimse kalkıp da kimseyi barış karşıtı gibi saçma sapan iddialarla suçlamasın!
Eğer komşumuz KKTC’nin bir takım kurumlarına hassasiyet göstermeyip Kuzey’i devlet statüsünden çıkarma gayretine girmişse söz konusu bir çözümün zaten yaşanılır olması mümkün değildir!
Dün konuyu İlker Edip ile de telefonda görüştük ve olayı kendi ağzından dinledik…
BM ve AB gibi uluslar arası kuruluşların bile hibe programlarında Beyarmudu’nun tanındığını ama güneyden bir kurumun buna saygı göstermemesi nedeniyle etkinliğin iptal edildiğini söyledi…
“Beyarmudu vardır bunun varlığını kimse ortadan kaldıramaz” derken yerden göğe kadar da haklıydı…
Güney’den gelecek olan kim olursa olsun Kuzey’in makamların da tanımak zorundadır!
Olan bir şeyi yokmuş gibi göstermek, içimizde de buna destek vermenin ne barışla ne çözümle bir alakası olamaz…
Beyarmudu Belediye Başkanı İlker Edip’i dik duruşundan ötürü tebrik ederim…
KKTC’de halkın iradesi ile o koltukta oturmakta ve görevini yapmaya çalışmaktadır.
İki toplumlu adı altında KKTC’yi yok görmeye ve göstermeye çalışanlara karşı onurunu tüm kesimler gösterdiği müddetçe kalıcı ve yaşayabilir çözüm mümkün olacaktır!
Gerisi palavradan ibarettir!
Bu kadar eziklik bu kadar boyun eğmek ve kendimizi adada ikinci sınıf vatandaş gibi görmek kimseye bir fayda sağlamaz!
 
 
 
 
Özel TV’ler yaşatılmalıymış!
 
Tam bir panik havası…
Sanki de birileri çıkıp da özel televizyon kanallarını kapatacak havası verilmeye çalışılıyor!
Yaygara tamamen duygusal…
Kimsenin özel televizyon kanallarını kapatma niyeti filan yok!
Şunu derseniz işte o zaman öperim alnınızdan;
“Televizyonlar bizim silahımızdır!”
Var mı içinizde bir cesaret sahibi babayiğit!
Gittiğiniz her yerde bu işin bir silah olduğunu ve hükümetleri avucunuzun içinde tuttuğunuzu, bunu bir silah olarak gördüğünüzü söyleyeceksiniz, sonra da vatan millet edebiyatı yapıp televizyonlar Kıbrıs Türkü’nün dışarıya açılan sesidir diyeceksiniz!
Bu ne çelişki yarabbim…
Bu arada benim tek üzüntüm, medya patronlarının elindeki silahın gitmesi değil, onlarca basın emekçisinin geleceğinin meçhul almasıdır!
Var mı onların hakkını hukukunu arayan bir patron?
 
 
İzbul yine çuvalladı!
 
Yaşanan aslında sadece bir panik…
Paniğin getirdiği yanlışlıklar!
Sağlık Bakanı Salih İzbul önce Anayasa Mahkemesi’nin ikinci iş konusunda kararını uyguladığı halde yaşanacak olan kaosa dikkat çekiyor sonra da Yüksek İdare Mahkemesi tepki koyunca ‘yanlış anlaşıldım’ diyor!
Ve inanın artık kendisine kızamıyoruz bile…
Bizce de artık Sağlık Bakanı Salih İzbul’un istifa zamanı gelmiştir!
Daha fazla yasalara ve halka zarar vermeden…
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın İlker EDİP, iki toplumlu tiyatro adı altında KKTC’nin kurumlarını görmezden gelen ve yok sayan zihniye karşı dik duruşunuzdan ötürü tebrik ederiz! Bunlar ve bunlar gibi düşünenler ahtapotun kollarının ülkeyi nasıl sardığını görmezden gelenlerdir. Umarız herkese örnek teşkil eder…
Sayın Hasan SADIKOĞLU, birkaç bağımsız belediye başkanı olarak hafta sonu büyük bir organizasyonla UBP’ye transfer olacağınız konuşuluyor! Hoş zaten başka bir partili de olmamıştınız değil mi? Hayırlara vesile olsun, siyaset bundan sonra fena kızışacak!
Sayın Önder SENNAROĞLU, CTP’den istifa etmeniz zaten beklenen bir gelişmeydi ama neden istifa ettiğinizi şu anda bir ben, birsiz bir de Ahmet Başkan biliyor…Şimdilik aramızda kalacak kuşkunuz olmasın olur mu!
Sayın Olgun AMCAOĞLU, sayın bakan bir süre istirahatta olacağından muhatabımız siz olacaksınız. Telekomünikasyon Dairesi’nin hangi devlet ve özel kuruluşlardan ne kadar alacağı olduğunu biliyor muydunuz? Rakamlar dudak uçurtacak kadar büyük!
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, ameliyat sonrası GS’li olduğunuzu söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor, hayırdır cerrah arkadaş ek bir parça mı koydu yoksa! Şaka bir yana hızla sağlığınıza kavuştuğunu öğrendik çok sevindik! Hadi iyileşin de biz de sizi eleştirmeye başlayalım…
Sayın Sunat ATUN, Ticaret Dairesi’nin printerinin arızalı olması nedeniyle Pazartesi günü hiçbir işlem yapılmadığını ve bu nedenle ihracat ve ithalatın da durduğunu biliyor muydunuz? Sorumlu arkadaşları sağlam bir sorguya çekin bakalım!
Sayın Özgün FARUK, sabıkalı eski bir banka çalışanını LAÜ’ye istihdam etmek için yönetime baskı yaptığınızı duyduk. Eğer her şeye rağmen bu istihdamı yaparsanız yerle bir gök bir olacak haberiniz olsun istedik!
Sayın Mustafa AKINCI, ekibinizde gözle görülür bir hatalar zinciri ve eksiklik gözlemleniyor! Acaba dersiniz seçerken biraz aceleci ve duygusal mı oldunuz! Daha profesyonel olmaları gerekiyor. Şikayetler artıyor bilesiniz!
Sayın Salih İZBUL, bizce de artık ülkeye bir iyilik yapıp istifa etmeniz gerekiyor! Bu işin ayıp tarafı kalmadı, olmuyorsa olmuyordur, en azından başkalarına fırsat vermeyi de düşünmelisiniz! Yargıya hiç laf atmayacaktınız!
Sayın Talip ATALAY, Polatpaşa Camisi’nde dün cenaze namazı kaosu yaşandı. İlgili imam arkadaş cenaze sırf Türkiye’ye gidecek diye cenaze namazını kıldırmayınca ortalık epey karıştı! Bilginiz olsun istedik!
Sayın Fahrettin ÖĞDÜ, hem sendika başkanı olup hem de bir çalışanın soruşturma memuru olarak atanmanız caiz midir değil midir? Bizim bildiğimiz sendika başkanları yönetimin değil çalışanların anında olur! Yanılıyor muyuz acaba!
Sayın Tahir GÖKÇEBEL, önceki gün Dipkarpaz Ortaokulu’nda kulaklarımızı epey çınlatmışsınız! Bir şikayetiniz varsa lütfen açıp telefonu bizimle konuşsaydınız ha keşke! Yine de canınız sağ olsun sizin!
Sayın Ali Özmen SAFA, bundan böyle internet gazeteciliğine daha fazla önem verme kararı aldığınızı duyduk. Biraz geç kalsanız da doğru bir karar verdiniz! Ama en baştan ekibi iyi kurmakta yarar görüyoruz…
Sayın Mustafa TOSUN, Başbakan BRT’den 40 kadar kişinin durdurulacağını açıkladıktan sonra kurumdaki arkadaşları bir sıkıntı bastı! Hangi kıstaslara göre durdurma yapılacağı tartışılıyor. İşiniz hiç de kolay değil!
Sayın Afet ÖZCAFER, istifalar konusunda bütün gözler sizin üzerinizdeyken sizin ‘partimden kıpırdamam’ dediğinizi ve sonra da İstanbul’a torun sevmeye gittiğinizi duyduk. Doğru seçim de buydu zaten, Allah nazarlardan saklasın…