İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, KKTC’deki belirli çevrelerin ‘kasıtlı yayınları’ sonrasında işadamı Besim Tibuk aleyhinde ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘FETÖ terör örgütü propagandası’ iddiasıyla talep edilen soruşturmayı reddetti.  

 Başsavcılık kararında, Besim Tibuk’un Diyalog TV’deki açıklamalarının ‘ifade özgürlüğü’ kapsamında ‘eleştiri mahiyetinde’ değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.  

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararının  şöyle:      “Şikâyetçinin Başsavcılığımıza sunmuş olduğu dilekçesinde     Şüpheli Besim Tibuk isimli şahsın 19.04.2020 tarihinde Diyalog TV’de yayınlanan Dünyaya Bakış isimli televizyon programında canlı yayına katılarak Cumhurbaşkanına hakaret ettiğini belirtmesi üzerine başlatılan soruşturmada,     Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına göre; çoğulcu, özgürlükçü, demokratik toplumlarda, düşünceyi açıklama özgürlüğü; sadece genel kabul gören ve zararsız veya önemsiz sayılan düşünceler yönünden değil, aynı zamanda halkın bir kısmı tarafından benimsenmeyen kural dışı, hatta rahatsız edici, endişe verici, sarsıcı düşünceler için de geçerli olduğu,    AİHM’e göre; ifade özgürlüğünün siyasetçiler bakımından özel bir önem taşıdığını, siyasetçilerin halkın seçilmiş temsilcisi olduklarını, onların çıkarlarını savunduklarını, devlet başkanının saygınlığını korumadaki devlet çıkarının, onun hakkında bilgi vermek ya da görüş ileri sürmek hakkını ortadan kaldıramayacağını, siyasiler bakımından eleştiri sınırının ifade özgürlüğü lehine normal bireylere göre daha geniş yorumlanması gerektiği ifade edilmektedir.    Buna göre; ihbar evrakında yer alan Diyalog TV’de 19.04.2020 tarihinde yayınlandığı belirtilen şikayet edilenin açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamında, eleştiri mahiyetinde değerlendirilmesi gerekmektedir.  

Yine ihbar evrakında yer alan şikâyet edilenin FETÖ terör örgütü lider Fetullah Gülen ile ilgili youtube.com adresinde yer alan açıklamaları ile ilgili,    Şikâyet edilenin geçmişte bir siyasal parti genel başkanlığı da yapmış, siyasal, ekonomik, demokrasi, hukuk devleti gibi hususlarda görüşleri kamuoyu tarafından bilinen bir kişi olduğu, ihbar evrakında açıklama tarihi belirtilmemişse de 2015 yılında henüz FETÖ/PDY terör örgütü tarafından organize edilen 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü olayı öncesinde açıklamaların gerçekleştiğinin Başsavcılığımızca belirlendiği, şikayet edilenin kamuoyunca bilinen geçmiş siyaset ve iş hayatı dönemi, siyasal görüşleri ile birlikte değerlendirildiğinde açıklamalarının FETÖ/PDY terör örgütü propagandası yapmak kastıyla yapılmadığı, bu itibarla suçun unsurlarının oluşmadığı değerlendirilmiştir.    Açıklanan nedenlerle;   Suça konu olay hakkında KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA,    Kararın TEBLİĞİNE YER OLMADIĞINA,    Tebliğden itibaren 15 (On beş) gün içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığımız aracı kılınarak veya doğrudan İstanbul Nöbetçi Sulh ve Ceza Hâkimliği’ne itirazı mümkün olmak üzere karar verildi.” 


Diyalog Gazetesi

Editör: TE Bilisim