Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde kadrolu olarak çalışan bir anestezi uzmanı burada bir ameliyata girmiş ve hastayı uyuttuktan sonra kendisine gelen bir telefondan sonra hastayı bırakıp başka bir özel hastaneye gidip yine başka bir ameliyata girmiş ve oradaki hastayı da uyutmuştu…
Sonra haliyle apar topar devlet hastanesine dönmüştü!
Hastayı uyuttuktan sonra bırakıp gitmek mesleki bir hataydı, devlette çalıştığı için özel hastanede aynı anda ameliyata girmek yasalara aykırılık teşkil ediyordu!
Konu basına yansımadı ama hakkında soruşturma açıldı bir yılı geçti soruşturma sonuçlanmadı, halen devam ediyor!
Hoş soruşturma sonuçları pek de kimsenin umurunda değil…
…
Geçtiğimiz Mayıs ayı içinde;
Anneler Günü’nde bir kadın hastanın özel bir hastanede ameliyatı söz konusuydu…
Ameliyat edecek olan cerrah da Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde kadrolu cerrahlarındandı!
Ameliyat devlet hastanesinde değil bir özel hastanede gerçekleşecekti…
Hasta özel hastaneye sevk edildi ve buradaki doktorlar bu kadın hastanın ameliyatının riskli olduğunu, o şartlarda kesinlikle ameliyat edilmemesi görüşünü ortaya koydular.
Ama gelin görün ki devlet hastanesinde çalışan cerrah arkadaş ameliyatta kararlıydı ve özel hastane anestezi uzmanı ameliyata girmeyince yine devletteki yakın arkadaşı olan anestezistti ameliyata soktu kadını ameliyat ettiler…
Devlette çalışan cerrah ve anestezist özel hastanenin tüm uyarılarına rağmen bu riskli ameliyatı gerçekleştirdi, kadın komadan çıkamadı, acil olarak devlet hastanesine sevk edildi ama kurtarılamadı…
Ameliyat edilen kadın kısa sürede öldü!
Konu gündeme bile gelmedi, soruşturma bile açılmadı…
…
Ve geçen hafta bir özel hastanede ölümle sonuçlanan ameliyat olayı;
Burada ihmal var ya da yok çok da önemli değil!
Ama ne büyük bir tesadüf ki bu ölen hastayı ameliyat eden ekip yine aynı devlette çalışan cerrah ve anestezistten oluşuyordu…
Bu olay acılı ailenin şikayeti üzerine önce basına sonra da polise yansıdı, aile hastane yönetiminden şikayetçi oldu…
Masada kalan hastanın cesedi toprak altından çıkarılıp otopsi yapılacak ve hata var mı yok mu ortaya çıkacak…
Sonra da soruşturma devresi başlayacak!
Artık ne zaman sonuçlanır ya da sonuçlanır mı onu da sadece Allah bilir…
…
Son olay basında büyük yer tuttu;
Manşetlere taşındı ve bazı açıklamalar yapıldı;
Hastanenin sahibi yılların doktorunun bir açıklamasını okuduk, üzüntülerini dile getirdi…
Onun iyi niyetinden kesinlikle bir şüphemiz yok ama elbette burada da bir takım yanlışlar söz konusuydu…
Öncelikle devlette çalışan bir cerrah ile anestezi uzmanının yasal olmadan özel bir hastanede ameliyat yapması yasa dışı bir olaydı!
Bir başka açıklama Tıp-İş’ten geldi;
Tıp-İş olayı mercek altına alıp detaylı bir inceleme başlatacağına meslektaşlarını koruma gailesi ile basını günah keçisi ilan etti…
Onlara göre basında doktorlara karşı bir linç hareketi başlatılmıştı çünkü!
Ameliyatın hata ya da hatasız olması ile devlet çalışanı doktorların özelde çalışması görmemezlikten gelindi çünkü onlar sorumlu olarak sadece basını hedef almışlardı!
Hem Tıp-İş, hem de Tabipler Birliği’nin basını suçlamayı bir yana bırakıp bu olayın daha derinine inmesi gerekiyor ve bunu onlardan bekliyoruz!
…
Peki bu konuda Sağlık Bakanlığı ne yaptı;
Basında bu kadar haber, ailenin suçlamaları, polisin olaya el atması ve yeniden otopsi olayı!
Ne mi yaptılar;
Kafayı deve kuşu gibi kuma gömdüler!
Tek bir açıklama bile yapmadılar yapmaya da niyetli görünmüyorlar…
Bu biraz garip değil mi sizin için de!
Sağlık Bakanlığı ya kendini bu ülkenin bir bakanlığı olarak görmüyor ya da yaşanan olaylar sanki de bu ülkede olmuyor da uzayda filan bir yerlerde oluyormuş gibi büyük bir duyarsızlık içindeler…
İyi de nereye kadar?
“Yakamızdan düşün artık!”
“Okulun ilk gününde grev ve eylem yapıp okula yeni başlayan çocukları üzüp ağlatan, ardından özel okulları ve eğitim sistemini eleştiren, kendi eliyle ülkedeki eğitimi kaosa sürükleyen, temsil ettiği meslek gurubunun itibarını yerle bir eden bazı sendikalara sesleniyorum: "Bu ülkenin yakasından düşün artık! Sizi daha fazla taşıyamıyoruz."
(Meriç ERÜLKÜ)
“Eğitim ile ilgili ezbere konuşulmasın!”
“Eylemlerimizi, bakanlığı ve tabii ki hükümetleri eğitimi iyileştirmek adına yapıyorduk. Bu gün de değişen birşey yok. Biz öğretmenler toplu olarak (sendika olarak değil) kaç kez eğitim bakanlığına çağrılarak eğitim ile ilgili önerilerimizi dinlediler, notlar aldılar. Ancak alınan notlar rafta tozlanmaya terk edildi. Eğitim şuralarında alınan kararlar uygulanıyor mu? Neyse bu kadarla kalmak istiyorum. Sadece dileğim: Eğitim ile ilgili ezbere konuşulmasın. Öğretmenler ve onların sendikaları ile ilgili önyargılı tutum ve davranışlar sergilemek, onları şucu-bucu ilan ederek saygınlıklarını zedelemek, sorunların sorumlusu olarak göstermek hiç bir şekilde eğitimi düzeltmeye yararı olmayacağını görmemiz lazım…”
(Soner ARİFLER)
MESAJ KUTUSU
Sayın Şahap AŞIKOĞLU, ne yazık ki Turizm Bakanlığı müsteşarlığınız siyasete kurban gitti ve birkaç güne kadar bu görevinizden alınıyorsunuz. Çok büyük ihtimalle tecrübeleriniz nedeniyle sizden hizmet alımına gidileceğini duyduk, hayırlara vesile olsun…
…
Sayın Kemal Deniz DANA, Turizm Bakanlığı müsteşarlık göreviniz şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun. Genel başkanınız ağırlığını ortaya koydu ve bu konuda karar üretildi. Epey yoğun günler sizi bekliyor bilesiniz…
…
Sayın Emine ÇOLAK, eski bakan Nami döneminden bakanlığın Lefkoşa’daki Çin lokantasına borcu kaldığını ve ödenmeyince çok yakında mahkemelik olacağınızı biliyor muydunuz? Br araştırın bakalım Çin yemeklerini kimler yemiş ve bakanlığa fatura edilmiş!
…
Sayın Salih İZBUL, özel hastanelerde son günlerde yaşanan gelişmeler karşısında Sağlık Bakanlığı’nın bu kadar sessiz ve duyarsız kalması biraz garip değil mi? Ayrıca hem devlette hem de özelde çalışan doktorlar konusunda görüşünüzü öğrenmek isteriz!
…
Sayın Olgun AMCAOĞLU, sabreden derviş muradına ermiş sözü şimdi sizin için de geçerli oldu. Ulaştırma Bakanlığı’na müsteşar olarak atanma yazınız yazıldı ve sadece imzaya kaldı. Hayırlara vesile olsun…
…
Sayın İrsen KÜÇÜK, sadece bacağınız değil yakın dostunuz ve yol arkadaşınız İbrahim Turganer’in vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve yaslı aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı ve uzun ömürler versin…
…
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Genel Merkez’den müsteşarlık değişimi konusunda karar çıkınca ciddi bir sıkıntıya girdiğinizi ve kara kara düşündüğünüzü işin içinden nasıl çıkacağınızı düşünmeye başlamışsınız. En büyük şansınız yerine eften püften birisi atanmıyor, yatın kalkın dua edin…
…
Sayın Asaf ŞENOL, Başbakanlık Halk Danışmanlık Merkezi Başkanlığı görevine getirilmeniz biraz tartışmalı olsa da nihayet gerçekleşti. Hayırlı uğurlu olsun. Bu arada Güzelyurt’taki vakıf konusundaki araştırmanız nedeni ile teşekkür ederiz…
…
Sayın Özgür ARIKAN, UBP Lefkoşa ilçe başkan adaylığınızı açıkladıktan sonra kalabalık bir ekip kurup tüm örgütlerde yoğun kulislere başladığınız gözlemleniyormuş. Parti tabanından bazı kişiler bir adım önde olduğunuz belirten mesajlar atmaya başladı.
…
Sayın Suphi COŞKUN, ÇATOM kadınlarına büyük bir haksızlık yaptığınızın farkında mısınız? Umarız bu büyük hatadan çabuk döner ve bölge kadınlarının sosyal hayata kazandırılması projesine siz de destek verirsiniz…
…
Sayın Kemal OKTAR, UBP parti meclisi adaylığına karar verdiğinize göre artık sırada milletvekili adaylığı var demektir değil mi? Lefkoşalı sizden daha iyisini bulacak değil ya! Hayırlara vesile olsun…
…
Sayın Ali PİLLİ, bayram günü ücretsiz olarak o kadar çok vatandaşı muayene etmişsiniz ki teşekkür mesajlarının ardı arkası kesilmiyor. Belki mecliste çok faal olmayabilirsiniz ama sizin yaptığınız da halka verilen gerçek hizmettir. Bir kez daha tebrik ederiz…
…
Sayın Hasan BAŞOĞLU, öğretmenlerin hazırlık ödenekleri konusunda kaynak sıkıntısı olduğu söylenmeye başladı. Şu sıralar 13. Maaş için çalışma yaptığınız da iddia ediliyor. Sakın öğretmenleri yabana atmayın deriz…
…
Sayın Erhan ARIKLI, Türkmenistan’tan turist getiremeyince bu hizmet için yapılan ödeneklerin kesildiğini duyduk. Şimdi yapılan ödemelerin ne kadar olduğunu araştırmaya başladılar diye duyduk, bilmenizde yarar görüyoruz…