Hükümete istifa çağrısı yapılan eylemde “UBP-DP-YDP Hükümeti sizden utanıyoruz, istifa edin!” pankartı açıldı.
Eyleme Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş), Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu'nun (DEV-İŞ), Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) ve Kooperatif Görevlileri Sendikası (KOOP-SEN) temsilcileri katıldı.
- Bengihan: "Toplumun mücadele veren sendikalar ve muhalefete destek vermesi gerekir"
Eylemde ilk sözü alan KTAMS Başkanı Güven Bengihan, “Meclis’te dönen tiyatrolara dur demek için buradayız. Sizin adınıza utanıyoruz.” diye konuştu. "Kurultay uğruna okulların açılmasının ertelenmesinin tarihe kara bir leke olarak geçtiğini" söyleyen Bengihan, "yolsuzluk ve rüşvet iddialarından utanılmamasını" eleştirdi.
Bengihan, “Golifa gibi dağıtılan yurttaşlıklardan utanmazlar. Nüfusu sorsanız bilen yok. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, elektrikte, yani kamusal hizmet verilen alanda artan iş yüküne yönelik bir planları yok." iddialarında bulundu ve hükümeti istifaya davet etti.
Meclis Başkanlığı seçiminde Zorlu Töre’nin tüm turlarda ret oyu aldığını ve Meclis'in çoğunluğunun kendisini istemediğini savunan Bengihan, Töre'nin ‘Başkan seçildim’ demesini eleştirerek, "Hukuk ve adaletin yerlerde sürünmesine sebebiyet verecekler" diye konuştu.
"Ben, koltuğun milliyetçilikten daha üstün olduğunu bu zihniyette gördüm.” sözlerini kullanan Bengihan, toplumun geniş kesiminin de mücadele veren sendikalarla muhalefete artık destek vermesi gerektiğini belirtti.
- Maviş: "Siyasetin ar duygusu kalmadı"
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de, “Bebek sütten kesilir ama bunlar menfaatten kesilemedi.” şeklinde konuşarak suçlamalarda bulundu. Siyasetin “ar duygusunun kalmadığını" öne süren Maviş, ısrarla koltuğa yapışıp kalındığını savundu.
Hem vekil hem bakanlık hem de Meclis Başkanı yapmış kişilerin kendi bağlı olduğu "Anayasa’ya bile sahip çıkmadığını" iddia eden Maviş, Zorlu Töre’yi "şımarık bir çocuğa" benzetti.
- Atan: "Ali Baba ve Kırk Haramiler"
KAMUSEN Başkanı Metin Atan da, "rezaletin son perdesindeyiz" iddiasında bulunarak Cumhuriyet Meclisi’ni “Ali Baba ve Kırk Haramilere” benzetti. Halkın geçinemediğini belirten Atan, "koltuk sevdasından vazgeçmeyenlerden utandıklarını" söyledi.
Atan, “Hala hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorlar. O koltukta oturmak için kavga ediyorlar. Bunlar halka hakarettir. Onlar adına biz sizlerden özür diliyoruz.” diye konuştu. Atan, Anayasanın çiğnendiğini de savundu.
- Serdaroğlu: "Komedi üstüne komedi"
Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu da, ülkede yaşananları "komedi üstüne komedi" şeklinde tanımladı ve bunun mecliste de sürdüğünü savundu.
“Bugüne kadar yaşadıklarımız bugünde yaşayacağımızın habercisiydi.” diyen Serdaroğlu, "asgari ücretle ilgili yaşananlar, alım gücünün düşmesi, denetimsizlikten dolayı halkın çektikleri" nedeniyle ülkeyi yönetenleri suçladı.
“Hükümette olan 29 vekil yasaları okuyup yorumlayamıyor mu?” diye soran Serdaroğlu, "Töre'nin başkanlığı kazanıp kazanmadığı konusunu Savcılığa sormaya gerek olmadığını" iddia etti.
Toplum olarak kaybedecek zamanlarının olmadığını dile getiren Serdaroğlu, istifa etmenin bir erdem olduğunu söyledi. Serdaroğlu, “Yüzde 15 elektrik zammı yaptınız. Marketten alıveriş yapamıyoruz, sağlıklı beslenemiyoruz. Bunun hesabını soracağız.” ifadesini kullandı.
- Tuğcu: "Komedinin bitmesi gerekir"
EL-SEN Başkanı Ahmet Tuğcu da, 2024 yılının 6 ayının kurultay ve Meclis Başkanlığı seçimleri ile harcandığını kaydetti. Kurultay'dan önce istikrardan ve yatırımlardan bahsedildiğini ifade eden Tuğcu, "komedinin bitmesi gerektiğini" öne sürdü.
Ülkenin her konuda; enerjide, eğitimde, sağlıkta, tarımda ve kamuda çöktüğünü iddia eden Tuğcu, çöküşün 6 aydır sürdüğünü savundu. Tuğcu, kurultay ve meclis kavgaları yüzünden bir adım ilerlenemediğini de savundu ve "Yüce meclisi cüce meclis ettiniz" iddiasında bulundu.
- Bulak: "Matematiği doğru öğretememişiz"
KTÖEÖS Örgütlenme Sekreteri Erkan Bulak da, “Aslında yine burada tek suçlu biz eğitimcileriz. Çünkü bu insanlara, bu kişilere demek ki matematiği doğru öğretememişiz” ifadesini kullandı.
Toplumla dalga geçildiğini savunan Bulak, "bu rezilliğe" bir an önce dur demenin zamanının geldi" dedi.
Haber: Mehmet Kara