BAŞBAKAN DEĞİL CUMHURİYET ABD’DE



Başlıktan da anlaşılacağı gibi Başbakan İrsen Küçüğün Amerika ziyareti hakkında düşündüklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum .

Başbakan ve beraberindeki heyet ABD’ye gittiği günden beridir basında ve siyasi kulislerde eleştiriliyor açıkçası başından ifade edeyim ben bir Türk vatandaşı olarak ülkemin Başbakanının ABD ye gidip çeşitli siyasi ve sosyal görüşmeler yapmasından gurur duydum çünkü ben KKTC’liyim .

Birçok kişi Başbakanın ABD’de ziyaretini küçümser noktada eleştiriler yapıyor ,kimileri Amerika ziyaretine harcanan paraları gündeme getirdi, kimileri hangi sıfatla orada görüşüyor diyerek küçümsedi, kimileri sn. Eroğlu’na AKP’den bir mesaj olarak nitelendirdi ,kimileri Eroğlu tasfiye edildi dedi ,oda olmadı meclisin gündemin de Başbakanın ABD ziyareti tansiyon yükselten cinstendi .

Şimdi her şeyi ayrı ayrı yazmak değil derdim ,kısaca genel olarak hatırlatma yapmak istedim o kadar ; Tabi BRT Müdürü SN.Mete Tümerkan ‘ın da üzücü bir şekilde eleştirildiğini görüyorum bir cümlede SN.Tümerkan için yazmak istedim .

*** *** ***
Bir kere yukarıdaki eleştirilerin hiç birine katılmıyorum .Başbakan İrsen Küçük KKTC’nin başbakanı olarak ABD’ye çeşitli ziyaretler için gitmiştir en önemlisi de Başbakanın bu ziyaretleri kapsamında dünya basını KKTC ‘den bahsetmeye başlamıştır Kıbrıs Türk’ü ciddiye alınmaya başlamıştır en azından bu küçücük adada yalnızca bir değil iki farklı toplum yaşadığının meşrulaştırılmasıdır dünya basının ilgisi bunu gösterir bugün bir KKTC başbakanı ilk kez Vancouver Sun, Montreal Gazzette gibi basın organlarının internet sitesinde yer alan Associated Pres s’te bir haberde ,“Kıbrıslı Türk Lider Washington’da Kıbrıs sorununun çözümü için ABD’den destek istiyor” başlığıyla yer almıştır bu küçümsenecek bir durum değildir. Ne demişler ‘’söz uçar yazı kalır ‘’ kaç parayla yapılabilirdi bu gelişme ? ABD ziyaretinin kaça mal olduğunu sorgulayanlar bu soruya da cevap vermelidir …

E-Pasaportlarda değişiklik öngörülüyor uyruğa Kıbrıslı Türk yazılmayım KKTC yazılacak prosödürlere takılmamak gerekirse ki öyle bu da önümüzdeki dönemde KKTC’yi meşrulaştırmanın adımlarından biri gibi, görünüyor.

ABD’ye dönecek olursak Başbakan İrsen Küçük ,ülkenin hükümetinin başı olarak , ‘’hükümet olarak buradayız ve Kıbrıs türkü çözüm istiyor ‘’mesajını dünya kamuoyuna net olarak vermiştir,e bunun neresi komik,dalga geçilecek yada küçümsenecek bir durum anlayamadım kendimizi Kıbrıs Türkleri olarak yada KKTC olarak küçümsemeye çok mu meraklıyız ? İstesek de istemesek de İrsen Küçük şu anda KKTC’nin başbakanıdır yani bizi temsil edendir.

*** *** ***


Bir kere Başbakan temasları kapsamında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Jeffrey Feltman’la görüştü yani Kıbrıs Politikasını belirleyen adamlardan biri bu küçümsenecek bir durum mudur ? Orada ABD’de bizim geleceğimiz görüşülüyor biz burada hala mahale siyasetiyle uğraşıyoruz . Birileri ciddi bir manüpülasyon yapıyor bizde çektik perdeleri manzara var zannediyoruz o kadar. Öte yandan dikkatinize getirmek isterim ki Sn. Downer KKTC ‘ye gelerek Dışişleri bakanı ile Dışişleri bakanlığında bizzat ,meclis Başkanı ve Başbakanla da bizzat hem de KKTC-TC Bayraklarının önünde el sıkışmıştır bu bize bir anlam ifade etmemiş Rumları kızdırmıştır ,neden biliyor musunuz ? Çünkü KKTC’yi ve makamlarını bir anlamda gösterdiği fotoğrafla meşru kılıyor da ondan …

Ama biz hala kendimizi küçümsemeye devam ediyor ve hiçe sayma biz bir şey değiliz edebiyatı yapıyoruz sonra da bizi dikkate alın diye dünyalı olmaya çalışıyoruz ,bu ne tezatlık böyle ?

Cumhurbaşkanı Eroğlu diskalifiye edildi mi edilmedi mi ? Edilmedi elbette Türkiye’nin böyle bir politikası hiçbir zaman olmamıştır ne de Sn..İrsen Küçüğün bence bunu şöyle okumalı ve algılamalıyız KKTC Hükümetinin Başbakanı ABD’de Cumhurbaşkanının elini müzakere masasında güçlendirecek adımları attı. Sanırım bu şekilde kamuoyuna ve dünyaya doğru mesaj verilebilir,en azından Kıbrıs Türk’ü adına !

Son olarak Sn.Tümerkan’ın ABD’de ne iş var sorusuna gelince ,bu daha da komik bir sorgulama çünkü BRT nin muhabiri gidip de CNN’le bir protokole imza atamazdı ,dolayısıyla tabi ki BRT’nin müdürü Tümerkan’ın bu temasları yapması ve protokolü imzalamasından olağan bir şey yok .Peki ne kazandıracak bize CNN-BRT protokolü ?KKTC’de çekilecek bir program veya söyleşi CNN’de yayınlanabilecek bizim ülkemiz,bizim insanımız biz yani işte o dünya ile buluşmanın en önemli faktörlerinden biri de bu değil mi ?