Asil Nadir Kıbrıs Gazetesi’ni kurmak için kolları sıvamış ve o zaman görev yaptığımız Halkın Sesi Gazetesi’ne bir tetklif götürerek gazeteyi satın almak istediğini söylemişti.
Hatta o zamanlar gazeteye açık çek verdiği bile konuşuluyordu!
Nadir aslında bu açık çeki sadece gazetenin ismini almak için vermişti…
Toplumun geneline mal olmuş Halkın Sesi’ni daha çağdaş şartlarda yayınlamak bunun için tüm olanaklarını seferber etmeyi planlıyordu…
Ama gazetenin patronları bu teklifi kabul etmedi ve ‘evimi satar yine de gazeteyi satmam’ diye yanıtladı Nadir’i…
Haklıydılar çünkü Halkın Sesi onlara Dr. Küçük’ten mirastı ve belki de doğru olan buydu!
Dediklerini de yaptılar, evlerini sattılar ama gazeteyi satmadılar!
Asil Nadir ile ilk tanışmam da böyle olmuştu…
…
Nadir ile son görüşmem Londra’ya teslim olmaya gitmeden olmuştu…
Gitmeden önce 15 gün kadar telefonda aramış ve uzunca bir sohbet etmiştik…
Kendisine sordum, ‘erken döneceğinize emin misiniz’ diye, kesinlikle ‘evet’ dedi!
Belli ki bazı yüksek makamlardan söz almış ve hesabını kitabını da ona göre yapmıştı…
Ama olmadı işte!
Uzun bir cezaevi-hastane dönemi geçirdi…
Ama buradaki sevdikleri ile hiç irtibatı kesmedi aksine daha da yoğunlaştırdı…
Uzun ve sıkıntılı bir dönemden sonra da nihayet Türkiye’ye iade edildi!
Orada çok fazla kalmayıp KKTC’ye geleceğinden hiç şüphem yok…
…
Tabi ki Asil Nadir’in buradaki yatırımları sadece medya üzerine olmadı…
O zamanlar çok uluslu şirketlere sahip olduğu için dünyaya hükmediyordu ve KKTC vatanı olduğu için burada da yatırım yapma ihtiyacı hissetti ki gözünü kırpmadan para harcadı…
Bir anda ülkenin ekonomisi resmen yukarı fırlamıştı!
Onun işletmelerindeki çalışma şartları o kadar iyiydi ki devlette çalışanlar bile onun şirketlerine akın etti…
Düşünebiliyor musunuz şu anda üç kuruşluk devlet maaşı için sırf güvenilir olduğu gerekçesiyle devlet kapılarında istihdam kuyrukları varken o zaman insanlar devleti bırakıp Asil Nadir’in yanında çalışmayı seçtiler…
Ama maalesef işte kayyumlar atandı, şirketerine el konuldu ve dünyaya hükmeden bir Kıbrıslı Türk anında tepe taklak edildi…
…
İyi de bugün niçin Asil Nadir’in dönüşünü kaleme almak istedim…
Gayet basit;
Önceki gün akşamdan beridir medyada onun dönüşü yazılıp ve çiziliyor ve Kıbrıs Türkünde öyle bir mutluluk var ki hem şaşırdım hem de çok sevindim!
Yapılan yorumları dikkatlece okuyorum tek bir eleştiriye bile rastlamadım…
Çünkü burada önemli olan Asil Nadir’in suçlu ya da suçsuzluğu değildi!
Yıllar önce ülkeye büyük yatırımlar yapan, çok sayıda istihdam yaratan, ekenomiyi bir anda uçuran bir memleket sevdalısına gösterilen bir vefa borcuydu sanki…
Toplum çok da balık hafızalı olmadığını kanıtlayarak Asil Nadir’e kucak açtı, minnet borcunu ödemek istedi…
Asil Nadir artık KKTC'de...
Bundan sonra eski günlere dönmesi çok kolay değil ama halkın bu sevgisinin ardında yatan nedenlerden en büyüğü kendi insanına olan sevgi ve minneti...
Bundan sonra eski günlere dönmesi çok kolay değil ama halkın bu sevgisinin ardında yatan nedenlerden en büyüğü kendi insanına olan sevgi ve minneti...