Arabası ve panjurları tozlanıyormuş!

Muhtar köylünün şikayetlerini dile getiriyor;
Hani şu Türkiye’den gelecek olan su için yapılan yol kenarlarına kazılar var ya…
Haliyle kazı yapıldığı için toz kalkıyor, yakında bulunan yerleşim birimleri etkileniyor!
Bölgenin muhtarı da yetkili mühendis bölgeye gelince vatandaşın şikayetlerini ona bildiriyor…
Adam arabasını yeni yıkatmış ve akşam saatlerinde bir bakmış aracının üzerinde bir karış toz!..
Aman ne vahim bir durum böyle…
Yine aynı zengin diye bilinen bir aşka evde de kadın muhtara şikayette bulunmuş;
Eve daha dün kadın gelmiş panjurları silmiş ama yapılan kazılardan dolayı panjurlar hemen tozlanmış!
Ne kadar da sosyetik bir millet olduk böyle değil mi?
Çok üzücüdür;
Birkaç ay içinde KKTC’ye denizin altından çok kaliteli su gelecek…
En önemlisi otomatik olarak ülke insanının yaşam kalitesi daha yükselecek…
Çeşmelerden su içebilir hale geleceğiz ama gelin görün ki bazı insanımızın öyle rahatına düşkün ve kolaycı oldu ki bunu bile farkında değil!
Araban toz toprak olsa, panjurların iki günde bir temizlense ne olur yani!
Suyun hayat olduğunu bile kavrayamamışlar belli ki…
Hele de yapılan kazılarda zaman zaman daralan yollara isyana bakar mısınız?
Yine bazıları sitem edip hatta bunu isyan noktasına kadar taşıyor;
10 dakikalık yolu 20 dakikada gidiyorlarmış artık!
Peki kaç gün?
Bir hafta, on gün ya da bir ay…
Sonuçta kazılan yerler su borusu döşenip yeniden asfaltlanmıyor mu?
Ara sıra, kaliteli yaşam için sabır da etmek lazım…
En çok da şuna üzülüyorum;
Ülkenin iklimini ve rengini bir anda olumlu olarak etkileyecek çok büyük bir proje son bulma aşamasında…
Yılların hayali olan bir şey gerçekleşmek üzere ama bizim efendiler hala buraya gelen suyun nasıl kullanılacağının projesini bile yapmadılar…
Bizim aldığımız bilgiye göre yıllık 70 metre küp olan suyun yarısı KKTC’de kullanılacak diğer yarısı da Güney’deki komşularımıza satılacak…
Bu suyu yeterince ekonomiye yansıtamadığımızdan dolayı kötü ama belki de çözüme olumlu bir katkı yapacağından dolayı iyidir…
Bari bununla avunalım!
Her zaman yazar söylerim;
Böyle yöneticilerle proje özürlü bir toplum olduk çıktık!
Devletin üst kademelerinde o kadar çok yüksek maaşlı çalışan var ama ülkesi için proje üreten, refah ve müreffeh bir toplum için kafa patlatan yok…
Sonra da kalkar ‘suyu biz yönetebiliriz’ diye nutuk sallarız!
Geçin bunları kardeşim geçin;
Sizin işiniz gücünüz makam sahibi olmak ya da makamları başkasına kaptırmamak!
Gerisi de hikaye!
 
 
 
Lapta’ya yeni Huzurevi…
 
Dün bir kez daha Lapta Huzurevi’ndeydik…
Bu kez İçişleri ve Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar’ın daveti üzerine gittik ve önce yaşlılarımızın halini hatırını sorduk sonra da Sayın Gürpınar ve ekibi ile uzunca süre sohbet ettik…
Ve müjdeyi de orada aldık…
2016 yılının hemen başında Lapta Huzurevi’nin yeni inşasına başlanıyor, hem de eski yeri olan deniz kenarında…
Bakan Gürpınar ve ekibine hassasiyetlerinden dolayı teşekkürler…
 
 
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 
“Sadece mazeret üretiyor!”
 
“Tüm dünyada güneş ve rüzgar enerjisinden üretimin %100'leri bulduğu bir dönemde, ülkemiz güneşten yanmakta...
Güneşten yanan bu topraklarda ise güneşten elde edilen enerji miktarımızın henüz %1'lere ulaşmış değil!
Bugün 290 MW'a çıkan elektrik üretiminin, uzmanlar %20'sini yani 60 MW'ını güneşten elde edebileceğimizi söylerken durumumuz içler acısı. Güney Kıbrıs ile enterkonnekte sisteme geçilip bu günlerde elektrik kesintilerini azaltabilir miydik? Mümkündü ama ondan da haber yok henüz.
Yani gerek güneşten elektrik üretiminde gerekse işbirliğinde elektrikte sınıfta kaldık... Mazeret üretmek elektrik üretmekten daha kolay KKTC'de! Hükümet, Kıb-Tek, El-Sen ne diyor acaba?..”
 
(Okan DAĞLI)
 
 
“Ziyaretler bitse artık!”
 
“Levent bey,
Her gün gazetelerde ve televizyonlarda yeni bakanlara yapılan ve onların yaptıkları ziyaretlerden bıktık usandık!
Bu durumdan bir kez daha anladık ki bizim yöneticilerimizin geneli şova meraklı ve makama oturdukları anda değişip kendilerini bir halt olmuş sanıyorlar!
Reform hükümeti olacaklardı resmen ziyaret hükümeti oldular…
Protesto ediyoruz!...”
 
(Akın AKMAN)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Ersan SANER, UBP genel başkan adaylığı için artık karar aşamasında olduğunuzu ve 10 gün içinde nihai kararınızı vereceğinizi öğrendik. Kararınız ne olursa olsun hayırlara vesile olsun. UBP tarihinde hiç bu kadar bol adaylı kurultay yaşamamıştı bir ilk yaşanıyor değil mi?
Sayın Türkay TOKEL, DP ile kırgınlığınızın devam ettiğini ama istifa konusunu şimdilik dondurduğunuzu öğrendik. Serdar bey umarız bu büyük jestinizi iyi değerlendirir ve eskiden olduğu gibi yeniden kucaklaşırsınız!
Sayın Erhan ARIKLI, dün akşam İskele’de YDH’ye karşı ciddi bir toplantı yapıldığını biliyor muydunuz? Kısa bir süre sonra sizden önce davranıp yeni oluşumu açıklarlarsa sakın şaşırmayın olur mu?
Sayın İrsen KÜÇÜK, yeni bakan Tahsin Ertuğruloğlu, devletin size tahsis ettiği şoförü kendi makam şoförü olarak alınca hem mağdur olmuşsunuz hem de fena halde öfkelenmişsiniz. Büyük geçmiş olsun, devlet elbet size de bir şoför verecektir…
Sayın Hasan DANİŞ, yaş haddinden dolayı önümüzdeki ay emekliye ayrılacağınızı duyduk. Ülkede ender çalışkan ve üretken bürokratlardan birisiydiniz, yeni yaşamınızda sağlık ve mutluluklar dileriz…
Sayın Özgün FARUK, LAÜ Mütevelli Heyeti Başkanlığı için artık son gücünüzü kullanmaya başlamışsınız. Partiniz bunu kabul etse CTP karşı çıkacak diye mesajlar almaya başladık haberiniz olsun…
Sayın Kemal DÜRÜST, dün Yeni Erenköy’den bir gurup veli ziyaretime geldi ve ilkokulun onarılması için destek istediler. Önünüzde tam 40 gün var umarız kaliteli eğitim için kesenin ağzını biraz açarsınız…
Sayın Aziz GÜRPINAR, Lapta Huzurevi’ne yeni bina kazandırmak için düğmeye bastığınızı ve sonuna kadar da takipçisi olacağınızı memnuniyetle öğrendik. Bazı iş adamları da bu konuda sizi yalnız bırakmayacaktır hiç kuşkunuz olmasın…
Sayın Barış MAMALI, belki patronların çok hoşuna gitmeyecek ama özel sektör çalışanlarını kapsayan sendika kurmanız büyük cesaret gerektiren bir karardı. Umarız çok sayıda üye sahibi olur ve sendikacılığa bir renk getirirsiniz…
Sayın Mehmet Ali TALAT, elektrik zammının kaçınılmaz olduğu yönündeki açıklamanız kamuoyunda tepki ile karşılandı. Eğer bu zam gerçekten de gerekliyse bunu vatandaşa yansıtmak yerine devlet sübvansiyonunu ön planda tutmanız öneriliyor…
Sayın Fuat NAMSOY, Lapta Belediyesi’nin ekonomik durumunun çok iyi olmadığını biliyoruz ama belediyeden alacağı olan esnafın da artık dayanacak gücü kalmadı. En azından bir ödeme planı çıkarıp taksitle ödemeyi deneyebilirsiniz…
Sayın Metin BİLMEM, Merkezi Cezaevi’den sadece bir tane değil daha başka gardiyanların da karanlık işlere bulaştığı ve onların ortaya çıkarılmadığı taktirde uyuşturucu konusunun çözülemeyeceği iddiaları var. İşiniz göründüğünden çok daha zor bilesiniz!
Sayın Hasan TAÇOY, kısa bir süre sessizlik döneminden sonra şimdi özellikle Kıbrıs konusunda sürekli gündemde olacağınız söyleniyor. Çözüm karşıtı olarak ilan edilirseniz sakın şaşırmayın olur mu?
Sayın Fırat ATASER, Alsancak’da temizlik seferberliği başlattığınızı ve festival gününe kadar büyük değişiklikler yapacağınız söyleniyor. Bu arada bölge halkı temizlik için teşekkür mesajları gönderiyor, tebrik ederiz.