Kadın erkek varlığı hep sorgulanmıştır. Günümüzde her ne kadar modern toplumlarda yaşasak da erkek kadın ilişkilerindeki erkek üstünlüğü çoğu zaman rahatsız edici boyuttadır. Erkek yapar kadın yapamaz zihniyeti olan toplumda kadının ikinci plan olması kabul edilir değildir. İşte tam da buna konu olabilecek bir efsaneden bahsetmek isterim size; dünya, erkek hegemonyası üzerine dönmeye çalışılsa da kadınların bir zaman ne kadar etkili olduğunun kanıtıdır bence bu yazılanlar.
Amazonlar, M.Ö 1200 Yıllarında yaşamış efsanevi kadın savaşçılardır. Oklarının yaylarını iyi çekebilmeleri için kadınların çocukken sağ göğüslerini kestiklerini ve bundan dolayı kendilerine "memesiz" demek olan "Amazon" adının verildiği söylenir. Yani bir nevi savaşçı ruhuna sahip bu kadınlara ‘’acı’’ vız geliyordu ki acının en alasını yaşatmışlar kendilerine.
Yunan mitolojisinde; Amazonlardan savaş tanrısı "Ares" ile iyilik sever "Harmonia" nin (Afrodit) çocukları olarak bahsedilir. Göçebeliğin hâkim olduğu avcı ve toplayıcı yaşam tarzından yerleşik hayata geçilmesi ve tarımın başlamasıyla ortaya çıkan artı ürün toplumlara bolluk ve bereketi getirmiştir. Bereket ise, kadınla simgelenmiş böylece Bereket Tanrıçası "Kybele" ortaya çıkmıştır. Yerleşik hayata geçiş kadınların toplumdaki yerini etkilemiş, kadının saygınlığını ve etkinliğini arttırmıştır. Kadının statüsünün yükselmesi zaman içerisinde bazı toplumlarda ana erkil yaşam tarzı ortaya çıkmıştır. Amazonlar ise bu anaerkilliğin savaşçı şekline bürünmüş Anadolu'daki temsilcileridir. Kadınlara verilen önemi simgelediği içindir ki Ana Tanrıça Kybele'ye tapmaktadırlar. M.Ö. 1200 yıllarında yaşayan Amazon kadınları çağımızın kadınları her ne kadar örtüşmese de zamanında erkeklere karşı verdikleri mücadele ile ibretliktir.
Amazon kadınları, günlük yaşamlarında erkekleri yanlarında işçi ve uşak olarak bulundurdukları, nesillerini devam ettirebilmek için savaşlarda esir aldıkları erkeklerle beraber oldukları ve sonrada onları öldürdükleri rivayet edilmektedir. Törelerinde bir erkekle beraber olabilmeleri içinen az üç erkeği öldürmüş olmaları ve bu ilişkilerden doğan erkek çocukları sakatladıkları, öldürdükleri ya da babalarına verdikleri, kız çocuklarını ise at sütü ve kudret helvası ile besledikleri ve güçlü yetiştirdikleri bilinmektedir.
Dünya'nın 7 harikasından biri olan Artemis Tapınağı ile ilişkili oldukları ve tapınağı Amazonların yaptıkları ya da orada rahibelik yaptıkları, tapınağı adak olarak kestikleri göğüsleri ile süsledikleri efsanelerde anlatılmaktadır. Amazonların Yunan güzel sanatlarında yer alan figürlerinde sağ omuzlarından aşağı doğru indirip, kalça üzerinden bir şeritle bağladıkları hafif bir gömlek giydikleri, başlarına yunan miğferi taktıkları, kol, bacak ve ayaklarını çıplak bıraktıkları görülmektedir. Asyalılar gibi giyindiklerinde ise vücutlarını boyunlarına kadar sıkı sıkıya örtüp, bacaklarına ise bir çeşit mayo giydikleri, başlarına ise Frigya başlığı giydikleri ifade edilmektedir.
Amazonlar atların üzerinde semer yerine sadece bir örtü örtmekteydiler. Atın üzerinde çok güzel ok atıp, mızrak fırlatırlardı. Tarihin ilginç ve çekici savaşçı kadınları olan Amazonlar tarih boyunca güzel sanatlara konu olmuştur. İşte kadınların savaşçı ruhları MÖ döneme dayanmaktadır. Ama günümüzde kadınları halen hor gören zihniyet var oldukça, inanıyorum ki Amazon Kadınları zamanında bu zihniyete az bile yapmış!