Uzun zamandan beri süren bu kaotik ortam, her gün peşi sıra gelen zam haberleri, yabancı uyruklu ve de adaya öğrenci adı altında gelen suç çeteleri, son iki yıldır hayatımızda ki tüm kaygılara sebep olan korona virüsünün aslında bizi, hiçliğin içine anlamsız sistemler kuran sağlık sistemiyle dayatılan korkuların varlığı.
* * *
Ülkemizin yönetenlerin bu kaos ortamından beslenme şekilleri, arkası kesilmeyen ülke sorunları, doğamızın bile isteye katledilmesi ve bunun siyasilerin sakız edilmiş muhabbetlerine dönmesi.
* * *
Yavaş yavaş da değil üstelik, arkası kesilmeyen yumruklar gibi bizi serseme çeviren bu olaylara tepki bile veremiyoruz artık, katile aşık olan maktul gibi aval aval bakıp bekliyoruz başa gelecek olanları. Alıştık artık deyip yaşadığımızı sandığımız şeyi yaşamaya devam ediyoruz.
* * *
Sağdan soldan kendilerine yakın olana, görevlendirmeler atamalar devam ederken kim takar ki sorunları? Alacak olan payını aldı nasıl olsa. Alamayanda bir ihtimal diyerek korkuyor zaten, herkes alışmış gibi yapıp boyun büküyor yaşamının haline, şükretmek de artık dinin imansız tarafının lakırdısına döndüğünden onu bile korkar oldu insanlar söylemekten.
* * *
Yani ne varsa insana dair bir bir çekip alıyorlar elimizden, onların bu hallerine alkış tutanlarda paylarının peşinde, hiç mi bişey değişmeyecek, hiç mi yapıcı tek bir iş yapılmayacak, olan kötü bir olayın ardından, suçlular tarafından beslenen siyasiler duymadan geçecek bir gün yok mu?
* * *
Niye bu düzenin kuran halklar, bu düzeni değiştirmeden devam ediyorlar yalnızca boş şikayetler etmek dışında? Çünkü alışılmış yanlış, tek geçerli gerçek karşısında bile, çıkarlara örülmüş duvar arkasında kendini koruyan, sorgulamayı öğrenememiş halklar tarafından beslenen vahşi bir hayvan gibi duruyor….
Behiç Anibal….
* * *
Ülkemizin yönetenlerin bu kaos ortamından beslenme şekilleri, arkası kesilmeyen ülke sorunları, doğamızın bile isteye katledilmesi ve bunun siyasilerin sakız edilmiş muhabbetlerine dönmesi.
* * *
Yavaş yavaş da değil üstelik, arkası kesilmeyen yumruklar gibi bizi serseme çeviren bu olaylara tepki bile veremiyoruz artık, katile aşık olan maktul gibi aval aval bakıp bekliyoruz başa gelecek olanları. Alıştık artık deyip yaşadığımızı sandığımız şeyi yaşamaya devam ediyoruz.
* * *
Sağdan soldan kendilerine yakın olana, görevlendirmeler atamalar devam ederken kim takar ki sorunları? Alacak olan payını aldı nasıl olsa. Alamayanda bir ihtimal diyerek korkuyor zaten, herkes alışmış gibi yapıp boyun büküyor yaşamının haline, şükretmek de artık dinin imansız tarafının lakırdısına döndüğünden onu bile korkar oldu insanlar söylemekten.
* * *
Yani ne varsa insana dair bir bir çekip alıyorlar elimizden, onların bu hallerine alkış tutanlarda paylarının peşinde, hiç mi bişey değişmeyecek, hiç mi yapıcı tek bir iş yapılmayacak, olan kötü bir olayın ardından, suçlular tarafından beslenen siyasiler duymadan geçecek bir gün yok mu?
* * *
Niye bu düzenin kuran halklar, bu düzeni değiştirmeden devam ediyorlar yalnızca boş şikayetler etmek dışında? Çünkü alışılmış yanlış, tek geçerli gerçek karşısında bile, çıkarlara örülmüş duvar arkasında kendini koruyan, sorgulamayı öğrenememiş halklar tarafından beslenen vahşi bir hayvan gibi duruyor….
Behiç Anibal….