KIBRIS

Ali Kişmir’in davası 14 Kasım’a ertelendi

Yazdığı bir köşe yazısı nedeniyle 10 yıl hapis istemiyle yargılanan ve bugün mahkemeye çıkan Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı, gazeteci Ali Kişmir’in davası 14 Kasım'a ertelendi.

Yazdığı bir köşe yazısı nedeniyle 10 yıl hapis istemiyle yargılanan ve bugün mahkemeye çıkan Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı, gazeteci Ali Kişmir’in davası 14 Kasım'a ertelendi. 

Kişmir’in avukatı Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde davanın görüşülmesinin ardından mahkemeler önünde açıklama yaptı.

Esendağlı, tanıkların dinlenmesiyle ilgili programın çıkarılması için davanın 14 Kasım’a ertelendiğini ifade etti.

Davayı dinleyebileceği bir duruşma günü vermek için mahkemenin savcılıktan davanın kaç tanık dinletilerek sonuçlanacağına dair  bir program beklediğini söyleyen Esendağlı, böyle bir programın mahkemeye iletilmediğini kaydetti. Esendağlı, yoğunluktan dolayı tanıkların dinlenmeye başlanacağı günün belirlenemediğini ve bu maksatla davanın 14 Kasım’a ertelendiğini söyledi.

 - “Biz, her celse buradayız”

Davanın duruşmaya geçebilmesi için savcılığın yapması gereken küçük bir programlamayı henüz yapmadığını kaydeden Avukat Esendağlı, “Bunun yapılması durumunda mahkeme de bize bir duruşma programı verecek ve tanıklar dinlenmeye başlayacak. Biz her celse buradayız. Eğer bu dava geri çekilmeyecekse, yargılanmaya ve duruşmasının yapılmasına hazır olduğumuzu ifade etmemize rağmen, bugüne kadar daha bu imkanı yakalayamadık.” şeklinde konuştu.

Bir soru üzerine Esendağlı, savcılık kanadından bu davanın geri çekilmeyeceği ve ısrarcı olunacağına dair mahkemeye beyanda bulunulduğunu, dolayısıyla davanın geri çekilmesiyle ilgili bir sürpriz beklemediğini kaydetti.

Esendağlı, “Elbetteki, bu davanın geri çekilmesi gerektiğini ve geri çekilmesi halindeki memnuniyetimizi ifade etmekten geri durmayız. Dava geri çekilmeyecekse dinlensin. Ali Kişmir’in, bir gazetecinin, bir basın mensubunun böyle bir davayla mahkemeye getirilip götürülmesi aslında ifade özgürlüğünün ihlali noktasında, o hak ihlalinin gerçekleşmesinden ibarettir.” ifadelerini kullandı.