Yarkıner yaptığı yazılı açıklamada, “Kabul Komisyonuna sözleşmeye aykırı santralin kabulü için baskı yapmayınız. Basına yapılan bilgilendirmede kurulum için gelen santralin 17,5 MW ve yeni olduğu yazılıdır. Teknik Muayenede yeni olmadığı ve 17.5 MW olmadığı tespit edilmiştir. KIB-TEK Yönetim Kurulu‘nca bu santral reddetmelidir, reddedilmesi halinde herhangi bir kapasite sorunu yoktur” dedi.
Özel şirket yerine, sistem ve depolama tesisleri kurulması için Kıb-Tek’e teşvik verilmesi gerektiğini savunan Yarkıner ayrıca, Kıb-Tek’in acilen bakım, onarım, rehabilitasyon ve yenileştirme çalışmalarıyla üretim kapasitesinin arttırılması gerektiğini savunduklarını belirtti.
Kıb-Tek Yönetim Kurulunu yetersizlikle suçlayan Yarkıner, Kıb-Tek çalışanlara yönelik yapılan eleştirilerin geçersiz ve yıpratıcı olduğunu belirtti.
Kıb-Tek’in Aksa Enerji ile imzaladığı alım garantili sözleşmeler (Kalecik II ve III’ün) “abartılı ve kamu yararı korunmadan” imzalanan sözleşmeler olduğunu belirten Yarkıner, “Yakıt bedeli 2 misli kira bedeli ise 20 misli Kıbrıs Türk halkı tarafından ödenmektedir, Kalecik III‘ü imzalayanlar ile Kalecik II’yi yetkisizce imzalayan o dönemin bakanı yargı önünde attığı imzanın kamu yararına ve ihtiyacına uygun olduğunu ispat etmelidir” dedi.
Enerji üretiminde kaybın yüzde 60 olduğunu kaydeden Yarkıner, “Enerji verimliliği her safhada olmalıdır. Üretim safhasında enerji verimliliği yüzde 60 zafiyetlidir. Bu zaafiyet göz ardı edilerek sadece kullanım safhasında verimlilik çağrısı yeterli değildir” dedi.
Kalecik II sözleşmesinin 2027’ye kadar olduğunu kaydeden Yarkıner, “Kalecik II ye ve Yasal Mevzuata aykırı şekilde Kalecik III imzalanmıştır. Bu konu da odamızın takibindedir ve yasal süreç devam etmektedir” dedi
