30 Milyon TL hem de ihalesiz!

Bu ülke meteliğe kurşun atıyor…

Hatta çalışanlarını ve emeklilerini bile ödeyemeyecek duruma doğru ilerliyor!

Kör bir kuyunun içinde gidiyoruz ama nereye gittiğimizi de bilmiyoruz…

Yönetenlerde şaşkınlık ve panik havası var!

Yönetilenler de artık zıvanadan çıkmak üzereler…

İyi bir şeyler de yazmak istiyoruz ama bu konuda malzeme neredeyse hiç yok!

Bu ortamda kuşların, çiçeklerin ve kelebeklerin güzelliğini yazsak yolda görseler insanlar bizi eşek sudan gelinceye kadar dövecek…

Her şey bu kadar mı olumsuz olur!

Bizde olur hatta daha da beteri olur…

Dünkü bir gazetede haber başlığı;

“1 Milyon test kitine 30 Milyon TL ödenecek…”

Allah versin de ödeyelim!

Ama haberin içeriği tam bir facia…

Bu alım kesinlikle ihalesiz olacakmış!

Dalga geçiyorlar sanki de…

Kime vereceğiz bu kadar parayı?

TC Sağlık Bakanlığı bünyesindeki USHAŞ adlı işletmeye…

Dahası var!

Arada özel bir firma var, alımlar onun üzerinden olacakmış…

Özel firmanın ismi belirtilmemiş!

Aracı firma yani, oturduğu yerden cebini dolduracak…

Taş atıp da kolu yorulmayacak!

Bu para da Corono Virüsü ile Mücadele Projesinden ödenecek…

Yani bizim, hepimizin cebinden!

Eğer ihalesiz alım gerçekleşirse bunun adı tam anlamıyla vurgun olacak…

Birileri hiç yoktan para kazanacak ama meteliğe kurşun atan bu ülke kaybedecek!

Kimse de gözünün yaşına bakmayacak…

Ama bunun da hesabını kimse veremeyecek!

Bu ülke 2.5 yıldır hem salgın hem de parasızlıkla mücadele ediyor, çok büyük miktarlarda tıbbi malzeme alımları yaptı…

Ama bir çoğunda da kazık yeni!

Bunu nereden mi biliyoruz;

Test kitlerini sürekli olarak 1.80 olardan temin etti, son aylarda bu rakamın yarısı teklif edildi ve rota yeni şirkete yöneldi…

Yapılan harcamaların yarısı da devletin cebinde kaldı!

Şimdi çok büyük vurgun yapmaya hazırlanıyorlar…

Mübalağasız belirtiyorum;

Bu paranın tam yarısı haksız kazanç olarak başkalarının cebine girecek…

Hani devlet malı deniz yemeyen keriz ya…

Vurun abalıya misali!

Çiçeği burnunda bakan İzlem hanımı buradan uyarıyoruz…

Bu konularda çok yenisiniz ve şu anda kadro kurmakla meşgulsünüz ama fırsattan istifade diye bu devleti keriz yerine koyanlara karşı gözünüz açık olsun!

Önünüze konulan her evrağı sakın ola okumadan, araştırmadan, sorgulamadan imzalamayınız…

Belli ki aç gözlü birileri sizin yeni ve acemi olmanızdan dolayı bunu fırsata çevirmeye çalışıyorlar!

İhale sistemini ortadan kaldırıp öyle bir vurgun yapacaklar ki siz de ardından baka kalacaksınız…

Resmen devleti soymaya hazırlanıyorlar!

Hele de ihalesiz olacak ya…

Eğer böyle bir şey gerçekleşirse vebali sizin de boynunuza olacaktır!

Umarız da çalıp çırpmalarına izin vermezsiniz…

Konuyu hiç gecikmeden masaya yatırmanızı öneririz!

Farklı bir bakan farklı bir yönetim olmak için buyurun size iyi bir fırsat…

Bu işin sonuna kadar da takipçisi olacağımıza özellikle ifade etmek isteriz!

MESAJ KUTUSU

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, haberiniz var mı bilmiyoruz ama belli ki birileri hem bakanlık içinden hem de dışından yeni olmanızdan da yararlanmak için eğer önlem almazsanız ceplerini dolduracak gibi gözüküyorlar. 30 Milyonluk alım ihalesiz gerçekleşirse sizin için de kötü bir başlangıç olacak, uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Halis ÜRESİN, Sağlık Bakanlığında kim fahiş kar amacıyla MİK’i de devre dışı bırakarak devletin kasasındaki olmayan paralara göz dikti bir araştırıp sorun bakalım. Umarız bir kez daha sizin sayenizde yanlış hesap Bağdat’tan dönecektir merakla hem izleyip hem de bekliyoruz…

Sayın Fikri ATAOĞLU, partinizin Güzelyurt teşkilatlarında ciddi bir huzursuzluğun baş gösterdiğini biliyor muydunuz? Her an patlayabilir diye ihbarlar yapılıyor bölge ile dirsek temasını artırmakta yarar görüyoruz…

Sayın Mehmet ÇILDIR, bir milletvekili hakkında bir takım iddialarınız bizim de kulağımıza fısıldandı, sanırız tehlikeli sularda kulaç atmayı iyice kafanıza koydunuz eğer gerçekten de söyledikleriniz doğruysa hiç gecikmeden ifşa etmenizi öneririz…

Sayın Ünal ÜSTEL, bu ülkenin en büyük yarayan kanalarından bir tanesi de 30 bin civarındaki mazbata dosyalarıdır. Hukukçularla da konuşup bunların en azından bir süre daha ertelenip işleme konulmaması sizin için iyi bir başlangıç olabilir.

Sayın Suphi COŞKUN, son günlerde bölgenize önemli makam ve şahsiyetlerin ziyaretlerini bir hayli artırdıkları gözleniyormuş. İleride başınız ağrımasın diye ziyaretçileri ilgili makamlara bildirmekte yarar görüyoruz, sürprizlere önlem almak gerek değil mi?

Sayın Emrah YEŞİLIRMAK, Meclis ne yazık ki ağlama duvarı değil aksine insanların sorunlarına çare bulma mekanıdır. Özellikle bölgenizden başlayarak yaşanan sorunları meclis kürsüsüne taşımanız öneriliyor. Milletin vekili olduğunuzu unutmamak gerek değil mi?

Sayın Ahmet SOYALAN, turizmde yoğunluk her geçen gün artarken özellikle Ercan’da girişlerde muhaceret polislerini artırmanız konusunda mesajlarınız geliyor. Zira gelen yolcular artık piste kadar taşmaya başlamış…

Sayın Mine ATLI, sürekli korkmadığınızı belirten açıklamalar yapıyorsunuz ya kimden niçin korkacaksınız ki biz de bunu bir türlü anlayamadık. Yargının adaletine güvenin zaten korkuya filan da hiç gerek yok. Ama şunu da bilin ki inatlaşma size hiçbir şey kazandırmayacaktır…

Sayın Mustafa KORTUN, evinizde meydana gelen beklenmeyen yangından dolayı büyük geçmiş olsun. Allah cana bir şey vermesin yeter ki. Demek ki bu yaz günlerinde artık herkes en azından kendi evinde kendi önlemini kesinlikle almalıdır değil mi?